Bir aşk hikâyesi, Şiiri - Ali Rıza Ünal

Yiğidin biri omzuna veya sırtına veya koluna her neresine-
İse bir aslan döğmesi yaptırmış. bunu görenlerden bir meraklı ve hevesli,ya yiğidim bu güzel aslan döğmesi size ne kadar yakışmış yiğitlinize birde güzellik katmış acaba sizden rica etsem bunun nasıl yapıldığını veya nerede yapıldığını bana söylermisiniz, yiğit döğmeli,bir tebessüm - ile tabi hay,hay efendim der,neden olmasın,gidiniz filan yerde filan kişi bu işin erbebıdır, ve bendende selam söyleyin sanırım hatırım için size indirimde yapar :) tabi o zaman araba uçak nerde,at eşek katır,deve gibi bineklerle, bahsedilen adres onbeş yirmi günlük yol. Bizim aşık başına,
Geleceklerden bi haber kendince bir hesap yapar ölçer –
Biçer ve yola koyulur, mevcut şevki ve sabrı ile ustanın- yerini bulur bir selam bir kelam birazda soluklandıktan sonra bir sohbet bir muhabbet aman efendim aman,deme gitsin çaylar kahveler tam deminde.derken bizim aşık bir heycan bir telaş içinde hadi gari ustam başla şu işe der ustada tabi-
Efendim tabi nerenize yapyım aslan döğmesini? Bizim kendini aşık sanıcı nereden iyi görülürse oraya yapın der-
Ustada tecrübelerine dayanarak sağ kolunuza yapayım der-
Seninki çok isabetli olur haydi başla, usta güzelce aslanın resmini çizer aslan görünür,ve seninki oh be usta ne güzel oldu ellerine sağlık der,lâkin iş burada bitmemiştir,usta dur a
Cancağazım daha işe başlamadık der,seninki şaşkın bir eda ile daha ne yapacasın işte aslanlar gibi bir aslan oldu,
Dur sabret,a canım bu boyaydı yıkandımı bir şeycikler kalmaz onu şimdi sabitlemek için iğneleyeceğim öylemi hadi
Bakalım iğnele usta, usta işe başlar,elinde iğneyi bir batırır ki bir çığlık of of ayy ayy ne yaptın usta canım çok yandı.ay ayyy, ustada aslanın başına başladım, aman usta başını bırak orası çok acıdı yelesini yap sen en iyisi,usta sabırla peki efendim der ve aslanın yelesine iğneyi batırır ne duysun yine bir feryad ,oooffffofff ayyyy ayyyy) ::: ne yapıyorsun usta neresini yapıyorsun,usta yine sabırlı ama kendini tutmaya çalışır. Senin aşık usta yelesinden vaz geçtim göv-
Desini yap ben yine ücretini tam vereceğim der,usta peki,
Efendim der ve gövde bölümüne iğneyi batırır, senin aşıkta
Bir inilti bir kendini tutma hali kendini iyice sıkmaya çalışır ama ne mümkün o mukavemet adamcağaz ömründe hiç acı-
Görmemişki. Dişler çatırdar ve yine bir feryed yine bir bağırtı orasını burasını bırak usta sen çubuk tarafından hefifçe kuruğunu yap der. Ustada sabır tükenmiştir,e yeter be beni –
Ne uğraştırıp duruyorsun be kardeşim,madem dayanamayacaksın madem canın o kadar kıymetli ne işin var senin yiğitler pazarında seni gidi göteriş meraklısı seni,nerde görülmüş başsız,yelesiz, gövdesiz sadece kuyruktan aslan ha,kalk şurdan bakayım bir dahada buralarda seni görmeyim tamamı,haydi işin gücün rast gelsin bizden uzak ol der ve gönderir : burada demek istenen her şeyin bir bedeli vardır.
Aşk şarabını içip sarhoş olmadan o sevgilinin sarayının önünden geçmeye cesaretin varmı hele o sevgili alemlerin sahibi yaratıcısı bir sultansa, gerçi her sevgili bir sultandır tabi sevgili ise ama sen maymun iştahlı kendini aşıksanan,yanandan hiç haberi olmayan bir isen işte sen bu döğme meraklısı aşığın durumuna düşersin ve rezil olursun sevgiliyide vuslatıda eremezsin kaybedersin ayrılık zehrini içmeyen, bu yolda bütün varından arından geçmeyen-
Vuslat şerbeti beklemesin yokluk vadisinde ölmeyen varlık beksından ne anlar. Sen balı kaşıklarsın da ama hiç düşünürmüsün o zehirli arı bir kaşığını o peteğe biriktirmek için damla damla getirerek Hazreti Allah bilir kilometrelerce kaç sefer yaptı- kırlara bayırlara dağlara. Ha Hiç düşünürmüsün. İşte ne muştular buralarda cehd ile kelle koltukta ölüm vadilerinin sesiz fedailerne.aşk meşk vuslat bunların olmayacakta kimin olacak Hazreti Allahın kitabında
Böyle reva yok şahidim hamdû senâlar olsun a banim abidi azim. A benim cancağazzım.