4.Gün…
/Sensiz açan bir karanfil vakti../
Anladım ki
Çok şey değişmiyor hayatta
Yine meteliksiz kalıyorsun mesela
Eksik olmuyor ağzından tütün kokusu
Gözlerinde hep aynı kalıyor hüzün
Ve yüzün
Üşüyen parmaklarımda bir güz eskisi…
Çok şey değişmiyor inan
Yine sabah oluyor
Güneşin koynunda bulut yazgısı
Yağmur sesinde telaşsız zaman
Anlatan, dinleten, ağlatan…
Canın sıkılıyor
Sigara yakıyorsun
İzmarit kokan uykularda
Duman altı bir düş sönüyor içinde…
Ne bileyim
Çaya biraz şeker, biraz özlem katıyorsun
Sonra oturup şiir yazıyorsun
Kırık bir kalem ezgisinde
Cam kesiği harfler yüreğine batıyor
Sessizce kanıyorsun…
Çok şey değişmiyor inan
Aynı kalıyor yastıkta kokun
Ve tek bir saç telinde
İnadına çoğalıyor yokluğun…
Pencereye hep aynı ismi yazıyorsun
Aynı resme bakıyorsun duvarda
Her sabah Aynada kalıyor yüzün
Sözün demir kelepçe. yüreğin darda
Dağılıyorsun…
5. Gün…
/ Yarsız, yaralanmalar…/
Bir çocuğun yüzünde
Ağladım…
Avuçlarında parmaklarım üşüdü
Koptu göğümün mavi uçurtması
Tutamadım…
Ve korktum büyümekten
Durmadı dizlerimde
O Eylül kanaması
Sıktım dişimi, susmak istedim
Susamadım…
Sonra eksilmeyi öğrendim
Her kavgada amansızca yenilmeyi
Vurduğum her bedende
Vurulmayı, kanamayı, düşmeyi…
Bir de sevişmeyi
Göğüs uçlarında –dik başlı kavgalarım- vardı
Islak ve kaygan teninde yorulduk yarının sorgularına
Sonra yürüdüm dağlara
Güle çalan kokun genzime dolardı
Pervasız gülüp geçerdim sırtımdaki namluya
Bir çocuk uzaklardan sessizce bakardı yüzüme
Susardı...
Bu gün
Bir kadının gözlerinde ağladım…
Bakışlarında bir pula sattığı hayat
Dudaklarında yorgun şehvet
Çırçıplak vücudunda
O baştan çıkaran davet
Yaklaştım, eğildim
Dokunamadım…
Sonra gitmeyi öğrendim
Gittiğim yolda
Vakitsiz bir molada
Sana rastlamayı…
Seni bilmeyi, seni bulmayı
Yokluğuna seni anlatmayı…
Ayazdı, kimseler yoktu yanımda
Gölgemde yabancı ayak sesleri
Pis kokuyordu nefesleri
Kirlenmiş bir tarih yazılıydı Anadolu’mda
Çiğnediler namusumu hayasız
Hayın dediler sevdalı bakışlarıma
Toprağıma mayın dikti ecnebi dölü
Kırdılar dalında gülü...Kırdılar...
Koklayamadım...
6. Gün…
/ Hiç kimseden arta kalan yalnızlık…/
Çoğalsın içimde köşe başları
Her dönüşte sızın çarpsın yüzüme
Sözüme katli ferman bakışları
Merhem yaparım…
Sen koynunda bensizlik büyüt
Sensiz kasırgalar yürüt mevsimlerime
Kırıp talan ettiğin bütün dalları
Ayazında biriktirir, yakarım…
Esir et gölgemi sokaklarına
Göz yaşın dokunsun ayak sesime
Bana diktiğin tüm duvarları
Bir bir yıkarım…
Eylül’den sermaye sürgün vakitler
Koca bir kalabalık karışır nefesime
Enseme dayadığın soğuk akşamları
Bu şehirden kimbilir, belki kovarım…
Yar’san...
Duyarsan...
Son sözüm budur...
Her vakit bir mermi çarpar göğsüme
Her sabah içimde bir sen vurulur
Talan olur sevda zulamda ölüm
Ne vakit gözlerine öykünsem gülüm
Yeniden doğar sana...
Sana sevdalanırım....
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 31.1.2007 13:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!