Bir Arkadaşlık Hikayesi

Bir arkadaşlık hikayesi,
Merhabayla başladı,
Ufuk'tu adı,
Dertliydi yüreği,
Ürkekti sözleri,
Kısıktı gözleri!
Sarı saçları,
Yeşil bakışları,
Güzel elleri...
O ilk günkü gibi hala gözlerimde,
Farklıydı, farklıydım...
Hergün görmeye can attık,
Beraber şehri turlardık,
Birbirimize anlatacak çok şeyimiz olurdu,
Bulurduk ya da...
Sinemaya gider yorumlar yapar,
Saat onikiyi vurduğunda ayrılamaz olurduk.
Lunaparka gider çocuklar gibi dalardık
Renkli ışıkların renkli dünyasına...
Barlara gider sabahı sabah ederdik te,
Evlere yol alınca yine zor gelirdi ayrılık,
Birbirimize belli etmezdik.
İlişkilerimizi paylaşırdık alelen,
Aslında ne o beni paylaşabilirdi,
Ne de ben onu...
Yüreğimizin ateşini bastırırdık!
Onun mutluluğu için çabalardım,
Her üzüldüğünde üzülür,
Çaresizliklerinde çare olamasam,
Çaresiz kalırdım,
Birgün sesini duymasam,
Rahatsız olur
Kokusunu alamasam neşem boğulurdu...
Yan yana otursak,
Omzuna yaslanasım gelirdi de,
Bana kolunu atınca,
Rahatsız olur
Ne yapacağımı bilemezdim!

Elalem demiş arkamızdan flört ediyorlar diye
Adını'arkadaşlık' koymuştuk,
Elalemden bize ne!

Yedi ay geçti öyle böyle
Bir sevda başladı delice
Ve sevda ayrılığa iki ay dayandı...

*Şimdiyse'gitti bülbül,gitti gül'
'İster ağla, ister gül'...*

* Son iki satır İbrahim Sadri'den alıntıdır...

C.Burcu Karakaya
Antalya
30/12/2003