I
Peygamber Bey Bakar mısınız.
Bu kuyuda hangimiz hür?
II
O kentte bir yoksul var,
Elleri güle değmiş.
Yanmış parmak uçları...
Gemileri kaldıran kalafatlar kadar güç,
Seyre dalan kaptanlar kadar izbe...
Hiç bir şey bilmiyorken bilmişti alfabeyi...
Çok Sefer yaptı zira ankaların sırtında,
Unutmuş olmalıydı bir düşte dinlenmeyi...
Lambasını ovarak çağırdı peygamberi,
Dedi ' Kavmim bir lokma saygıdan yoksun yaşar.
Ölünecek herşeyi ölmüşler yıllar önce.
İçlerinde bir cesedin boyun ağrısı kokar.
Hadi bir şey yap...Dünya durmadan önce...'
Peygamber metanetle baktı onun yüzüne,
Çok ölmekle alınan bir zafer sevinciyle:
' Kavminin tek bildiği yaşama sancısıdır.
Cesetler gömüldükçe hep bir 'İç' isteyecekler...
Sırasını kaybetmiş bir cenin gibi,
İkinci bir doğumu hep hırsla bekleyecekler...'
Oysa ne çok adem kovmuştu yaralanmış içinden,
Kızması gerekirken çarptığı duvarlara...
Kentteki yoksul adam...
... / O dün gece ölmüştü,
... / Sırrını açmamışken bakire betonlara... ! ! !
Mustafa OnurKayıt Tarihi : 18.1.2010 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!