Yıllar önce Hogeschool van Alkmaar’da talebe idim. Amsterdam’dan trenle okula gidecektim ama trenin kalkmasına biraz daha zaman vardı. Kompartımanda otururken şuursuzca dışarıyı seyrediyordum. Gözüme çarpan şeyler arasında raylar, küflü demir direkler, istasyon binasının duvarındaki kararmış tuğlalar... Küflü demir yığınları ve kararmış tuğlalar arasında bir ağaç dikkatimi çekti. Bir ağacın pırıl pırıl parlayan yaprakları ile adeta göz kamaştırıcı güzelliğinin ilk kez farkına varmıştım. Rabbimin yarattığı bir ağaç, insanların üretmiş oldukları eşyalar yanında karşılaştırılmayacak kadar güzelliğe sahipti... Geçenlerde yol kenarındaki ağaçlar çok farklı bir açıdan dikkatimi çekti.
Cuma günü sabah otobüsle işe giderken kitap okuyordum. İş haftasının son günü olması ve gürültülü bir ortamda kitap okumaktan biraz yorulmuştum. Zaten bir durak sonra otobüsten inecektim. Kitabı kapatıp çevreyi seyre daldım. Karanlık bir tünelden çıktık, gözüme ilk çarpanlar arasında: yol, ilerideki köprü ve yol kenarındaki devasa inşaat makineleriydi. Daha ileride apartmanlar vardı ve yol ile apartmanlar arasında sıra ağaçlar dikiliydi. Zihnimde ağaçlar ile insanların yaptıkları yol, köprü, makineler arasında gidip gelmeye başladım. Bu sefer ağaçların güzel olmaları yanı sıra birden fazla faydalı işler yaptıkları dikkatimi çekti. Evet, insanların yaptıkları mesela köprü sadece karşıda karşıya geçmeye yarayan bir yapıttır. İnşaat makineleri içinde aşağı yukarı aynı şeyler söylenebilir; ya kazıyıcıdır, ya çekicidir ya da taşıyıcıdır...
Ya ağaçlar? Ağaçların çok sayıda işi birden yapabildiklerini fark ettim, bunlardan bazıları:
1) Bitkiler havayı karbondioksit gazından arındırlar. Havadaki karbondioksiti bitkiler içine çekip bünyelerinde bu gazı büyümeleri veya yaşamaları için gerekli olan hidrokarbonlara dönüştürürler. Kendilerine lazım olan gıdanın (hidrokarbonlar) yanı sıra oksijen gazı da oluşur. Kısacası, bitkiler havadan aldıkları karbondioksit gazı yerine oksijen gazı soluklarlar. Ancak, bitkiler ışık olmadığı zamanlarda insanlar gibi oksijen alıp karbondioksit soluklarlar. Fakat, bitkilerin çoğunluğu sadece yazın canlı olduklarından ve yaz aylarında gündüzün geceden daha uzun olduğundan bitkiler nefes alıp vermeleriyle hiç bir zaman havayı kirletmezler. Gecenin uzun gündüzün ise kısa olduğu zamanlarda da zaten bitkilerin çoğunluğu kış uykusundadır.
2) Ağaçlar, toprak kaymasını önler çünkü yerin dibine doğru saldığı kökler toprağı toplu tutar.
3) Kuşlara, böceklere veya karıncalara konaklık ederler. Nice kuşlar dallar arasında yuva kurar ve yazı ağaç konağında geçirirler. Böcekler ve karıncalarda ağaçların kovukları arasına sığınırlar.
4) Ağaçlar, konuk ettiği kuşlar ve diğer canlıların ayrıca erzak dolabı gibidir. Dallar, yapraklar, çiçekler ve meyvelerler çok sayıda canlının rızkıdır.
5) Anadolu’da rahmet diye nitelendirilen yağmura davetiye çıkarırlar.
6) Ağaçlar, kış uykusuna geçmeden önce döktükleri yapraklarla da topraktaki canlılara rızk olmaktadırlar. Dökülen yapraklar toprağa karıştıktan sonra yer altında yaşayan canlılar bu yaprakları tüketip nitratlara dönüştürürler. Ağaçtan dökülen yapraklarla solucanlar ve benzeri canlılar, yaprakları tabii gübreye dönüştürürken toprağı harmanlarlar, havalandırırlar. Bu sayede toprağın kalitesi artar.
7) Ağaçlar, kesildikten sonra da yani öldükten sonra da çok işe yararlar. Bu anlamda bitkiler biyolojik enerji depolarıdır. Odun yakmakla milyonlarca insan kış aylarında soğuktan korunur ve günlük ihtiyacı olan enerjiyi (mesela yemek pişirmek için) elde ederler. Diğer yandan, ham petrol rezervleri bitmediği halde, bitkilerden elde edilen biyolojik mazot üzerinden araştırmalar netice vermeye başladı. Çoğu Avrupa ülkesinde kullanılan mazotun belli bir oranı(yüzde 3 ila 5) biyolojiktir. Biyolojik mazot konusu çok derin olduğundan bu kadarla yetinmek istiyorum.
8) Günlük hayatta çok önemli bir yere sahip olan kağıt ağaçlardan elde edilir. Ayrıca, çok sayıda mobilya gibi eşyalar tahtadan yapılmaktadır.
Biyolog olmadığım halde aklıma gelen bunlardır, kim bilir belki de biyologlar daha çok sayıda fayda sıralayabileceklerdir. Öte yandan en basit bir kimyevi maddenin üretimi için büyük tesislerde devasa reaktörler kullanılır, belli bir derecede sıcaklık veya basınç gerek(ebil) ir, çok sayıda insan enerji sarf eder ve neticede istenilen ürünün yanı sıra çevreye zararlı yan mamullerde oluşabilir. Halbuki bitkilerde karbondioksitin oksijene dönüştürülmesi çok farklıdır. Birincisi, devasa reaktörler yerine incecik yapraklar yeterlidir, biraz su ve güneş ışığı bu iş için kafidir ve çevreye zararlı atık madde(ler) ortaya çıkmaz ve hiç bir teknik eleman veya işçi gerekmemektedir....
Evet, en az 8 görevi akılları durduracak mükemmellikte birden yerine getirebilen bir ağacın bütün bunları kendiliğinden veya tesadüfen yerine getiriyor olmasını düşünmek nasıl izah edilir bilemiyorum. Ağaç bile başta güzelliği ile daha sonra yerine getirdiği şahane vazifelerle bize hakikati, gerçeği avazı çıktığı kadar haykırıyor....
Abdullah KonukseverKayıt Tarihi : 26.8.2008 11:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!