Hep gam, hep dert, hep tasa,
Daha neler göreceğiz bakalım,
Bunun adı hayatsa.
Mutluluğu yokmudur, neşesi olmazmı,
Kumarmıdır yani bunun adı,
Bir anlayabilsek,
Biri çıkıpta,
Adam gibi anlatsa.
Bugünle dün çok farklı,
Eskiden, sade içerdik mesela,
Şimdi tutturduk, yandan çarklı.
Sular, her gün kesilirdi.
Elektrik,
Sanki ondan aşşağı kalırdı.
Yazlık sinemalar vardı,
Ağaçtan sandalyeli.
Alaska, frigo,
Sade gazoz, birde çekirdek,
Senaryoyla ağlardık.
Salya sümük karışırdı,
Ezilenin yanında olurduk.
Cüneyt'e kafa tutar,
Adile Naşit'le, gülerdik.
Sokak aralarında top oynar,
Çift kale maç yapardık.
Arabaların ön tekerleri kale,
Atletlerden forma yapardık.
Pamuk şekercimiz vardı,
Arada bir geçerdi sokaktan.
Dört gözle beklerdik.
Uçartmalarımız vardı,
Renkleri birbirine karışırdı.
Tepelerde yarışırdık,
Asker gibi selam çaktırırdık.
Birde, ahhh birde,
Karşılıksız aşklarımız vardı.
Aşklarımızın bile haberi olmayan,
Platonikimsi aşklarımız,
Yıllar sonrasının,
Rüyalarını görürdük,
Anamızın öğle uykularında.
Bazen Almanyada olurduk,
Şoför olurduk bazende,
Alabildiğine gaza basardık,
Mola verirdik hep İzmir'de...
Hep gam, hep dert, hep tasa,
Daha neler göreceğiz bakalım,
Bunun adı hayatsa.
Mutluluğu yokmudur, neşesi olmazmı,
Kumarmıdır yani bunun adı,
Bir anlayabilsek,
Biri çıkıpta,
Adam gibi anlatsa...
Kayıt Tarihi : 20.8.2001 17:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!