28 Ekim akşamı Çukurbağ kültür evinde Özkan Mert'i dinleme imkanım oldu.Onun şiir tarifini karanlıkta not etmeye çalıştım 'Şiir sonsuzluğa uzanan mermidir, şair ise eli' dedi.Buna Ruşen Hakkı kendi diliyle katıldı 'Şairi herkes terk eder ama şiir terk etmez'...Bu konuşmalardan sonra Özkan Mert şiirlerinden örnekler okudu...tiyatrocu gençlerde şiirlerinden gurup halinde okudular..ne güzel geceydi hala etkisindeyim.Bence şiir kalbten kalbe giden en kısa yol.İnsan duygularını en güzel şiirle anlatır.Gençlere tavsiyesi soruldu Özkan Mert'e ' Sakın şiir yazmayın' oldu.İnsanlar şiirsiz nasıl durur ki...
Ben Özkan Mert'in dediklerini birazda anladığım gibi yorumlamaya çalıştım. Sohbete başlarken dediki 'Türkiye güzel ülkemdeki insanların %99.5'i şairdir.Diğer buçuğu ise henüz doğmamıştır.' Sordum ona:Yurdumuzda düşünen ve düşüncesini yazıya döken kimler varsa mutlaka cezalandırılmışlar..siz bile 1969 da yazdığınız bir şiirden dolayı yurt dışına çıkmak zorunda kalmışsınız ve halen İsveç'te yaşıyorsunuz..tamam ama işin garip tarafıda yurdumda okuma merakı yada okuma oranı o kadarda düşük.İkisi tezat teşkil etmesine rağmen bırakın düşünenler yazsınlar nasıl olsa okunmuyor...sorunu anlamadım...dedi.Bende anlamadım ama yineledim ki okuma merakını nasıl yükseltiriz..Milli eğitime sor dedikten sonra...İsveç'te aileler çocklarının elinden tutar kütüphanelere götürür, boş zamanlarında herkesin elinde bir kitap olur ve okurlar..okuma merakı ve oranı o yüzden yüksektir.Bu bir örnek.Dedi.Teşekkür ettim ve düşündüm.Bulunduğum kentte kaç tane kütüphane var ve sen hangisine bunca yıldır kaç kez gittin? ...Hiç gitmedim....yorum yok.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,