Bir Anatominin Zaferi
Sokaklarda koşuyorum düşmeden. Bulutlar çakıştığında sakınıyor ve soluğumu denetleyerek koşuyorum beynimin gölgesine, küçük zerreciklere. Dokunuyorum tenler kopuyor yapraklardan. Biliyorum beni korkutan çürümüş öksürüğüm.
Ama ben kapalı beton kutuma döndüğümde unuttuğum kokuyu sevgilimin siluetinde arayacaksam hiç olmazsa öğlene kadar kalmalıyım basamakta. Basamaklar tahminimden de öylesine kenetli, o kadar sert ki.
Ve ben balçıktan kaçmaya çalışacağım oysa mayınlar patlayacak burnumun dibinde. Kadife yastığımı çekecekler boynumun altından, boynum eğilmeyecek koşarken.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta