Bir Ananın Gözyaşlarıdır Bu Tükürükler

Eren Çiçek
326

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Bir Ananın Gözyaşlarıdır Bu Tükürükler

dalı kırılan bir ağacın susuzluğuna asın beni

yere düşen kanlı elmanın kabuğu gibi ziyafet verdiğiniz pahalı bir eğlence sofrasında soyup soğana çevirin

savaş atlarını yetiştirdiğiniz ahırlarda uyurum

sarayın en kuytu köşesinde dururum

yerlerde sürünen bembeyaz saçlarınızla bir gece yarısı uykumda boğun beni

kılıcınız her gün bileklerimi kessin

işe yaramayan pis bir bunak olduğumu her gün yüzüme vursun elleriniz

zehirli bir mantar gibi sarmaşıkların arkasında büyütün beni

denizin yuttuğu çöllerde susuz bırakın

yüzmesini bilmeyen balıkların hayata tutunuşunu kurtaracak kimse kalmasın

ben kendim atlayacağım o dibi görünmeyen kuyuya

nefes alamadığım dünyanın yörüngesinden bir kez olsun çıkartmayın beni

sonsuzluğun bittiği yerden geldim yanınıza

tanıdınız mı beni

rahmimden çıkan ellerinizi nasıl da kaldırdınız yukarıya

yanılmıyorsam bir de kılıç vardı avuçlarınızda

halbuki ben o elleri savaş meydanında doğurmadım

sen kendin süründün yılan gibi bataklığa

ben o avuçları çamurun içinde doğurmadım

benim doğurduğum çocuk ölümsüz değildir

gördüğüm rüya gerçek olamaz

başını okşayabileceğim yavru bir barış kuşu uçuyordu hayalimde

kafasını cesetlerden kaldıramayan akbaba değil

uçmasını öğretemezdim insanoğluna

ne de Tanrı gibi her yerde aynı anda bulunmasını

yırtıcı bir aslan gibi koşmasını asla öğretemezdim sana

ancak yere düştüğünde sarabilirdim yaranı

tekrardan ayağa kalkabilmen için seni kucaklamak...

kokunda kan seziyorum şimdi

girmiş olduğun savaşlarda yeni doğum yapmış bir annenin çığlıklarını...

sana 'oğlum...' demek için gelmedim yanına

önünde niye diz çöktüm sanıyorsun

sarayında neden yaşamak istediğimi sandın

uyandığında her sabah yüzüne tükürebilmek için

oğlunu savaş meydanlarında kaybeden bir ananın çığlıklarıdır bu tükürükler

düşmanınla gözgöze geldiğin ilk gündeki gibi boynunu bükmeden durabilmelisin karşımda

gururunu ayaklar altına alabilmelisin evlat

birgün işgal ettiğin kalelerde sığıntı bir köle gibi aç ve susuz kalacaksın

bir somun ekmek için yalvarırken izleyecekler seni

bir bardak su için boğulmayı göze alacaksın

yüzüne tükürdüğüm bu geceyi çok arayacaksın

o an ne zaman gelir bilmiyorum

en azından senin bencilliğin kadar mütevazi değilim

oğlunun yüzüne tükürebilmek için kambur belini doğrultmak zorunda kalan bunamış bir kadınım sadece

Eren Çiçek
Kayıt Tarihi : 11.11.2018 13:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Eren Çiçek