18---bir ananın göz yaşları

Bir ananın göz yaşları yüreğimi sızlattı
Sordum derdin nedir diye çekinerek anlattı
Sessiz ağlayışlarına birde hıçkırık kattı
Hala gözümün önünde melül melül bakışları

Borç almaya geldim dedi bir tanıdıktan
Alamadım kaldım dedi geldim uzaktan
Yok cevabı aldım dedi var çıkmaz yoktan
Suya düşmüş umutları yıkılmış idi düşleri

Tedaviye yoktur param evladım hasta diyordu
Aç kalmıştı fukaram bir kuru simit yiyordu
Yolda dolmuş bekliyordu gizli gizli ağlıyordu
Elden tutan olmamıştı hep ters gitmişti işleri

Ehvalini anlatırken ezim ezim ezildi
İçi kan ağlıyordu yaşlar yanağa dizildi
Bir gören olmasın diye yazmanın ucuyla sildi
Ciğerini dağlamıştı derinden ah çekişleri

Elde avuçta yok idi yoksulluk onu yıkmıştı
Hastalanınca yavrusu hastalık canın sıkmıştı
Çaresizlik girdabında sanki hayattan bıkmıştı
Derinden ah çekiyordu yanıyor idi döşleri

Dolmuşa param yok dedi hayırına götürürse
Ben yaşamam ölürüm şayet evladım ölürse
Bir miktar para uzattım utandı biri görürse
Alırken damağında kan akıtmıştı dişleri