eylüle sayarsam
bütün yapraklarını dökmüş olurum bahçemizin
yitirir sonra kendini yüreklere sinmişlik
elimizde eski bir tutku izi
gazete kağıdında gibi adımız
kibrit kuruluğunda bir ateşin habercisi
kalbimizin pimini çeker
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
eylüle sayarsam
çürür gider yaprağın hışırtısı
çırılçıplak bir kavganın sesine bürünür şehir
benzin kokar bütün yangınlar
uzar suya düşer
sönmez bir daha
tadına yılan zehriyle tükürür
bakamaz geriye
------
ÇOK GÜZEL VE ANLAMLIYDI SAYFANA YANSIYAN ŞİİRİN SAYIN İRFAN SARI ELLERİNE SAĞLIK TAM PUANLA
şiir garip bi dil... sürtünen acı çok tanıdık.... çok somut... benim yakınlarıma hep anlattığım 'endometriosis' acısı vardır ya, aynen böyle anlatırım bu acıyı ben de... hani sanki bi açık yaran vardır da pütürlü bi duvara sürtünür de kanayacak gibi acır aya yaran her dokunduğunda yeniden, ve ilacı yoktur aslında, yenşiden yenişden her dokunduğunda yeniden sancır sancır sancır... işte öyle... şiir dili tuhaf valla... nasıl da aynı cümlede buluşturur acıyı... başka boyutlarda başka biçimlerini acı yaşama biçimlerinin... yaşamın... ama duygu aynı duygu ve işte onu biri daha böyle anlatır, lal olmazsın artık... bir dize bir şiir işte böyle şiir gibi gibi konuşur durur seni, senin acını ve artık iflah olmazsın, yaran da onmaz, böyle dizelerde bağırırır, çığlık atar durursun ben gibi....
off irfan sari offf
her saniyesi ağlamak oluyor insanın....
oyy İrfan,oyyy…
duvarlar kör ve sağır olmayı yeğler,
kırılmış taşların keskin uçlarına sürtünür acı...
eylüle saymayalım,
paramparça bir an kargaşasında çekilsin kalbimizin pimi...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta