attila ilhan ve nazim hikmet ustalara saygiyla…
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir aksamüstü ansizin yorulur
tutsak ustura agzinda yasamaktan
a. ilhan
hayır,
yok anlasilan bir son bize
kirsak ta yemyesil bahar dalini en taze yerinden,
hoyratlastirsak ellerimizi içimiz götürmeden
her konuyu konussak, tek istedigimizden baska.
her gün yeni bir çiçek açsa düsüncelerimiz,
bir gün en çamurlu yerlerinde filizlense bahçemizin,
en ucuz sokaklarinda
yalnizliga gömülse çocuklarimiz
satilan kadinlarin en suh gözyaslari.
her eski dostumuz bir damla kurumus kan gibi
otursa içimize yillarca süren yalnizligimizda,
koltugu altinda kitaplari umutlari sevileri
düsüverse önümüzde,
taniyip ta çikaramadigimiz biri;
her gün yeniden konusmamiz gerekecek anlasilan
senelerdir hergün aksatmadan
kirsak ta yemyesil bahar dalini en taze yerinden.
yine geldim iste dostum.
hani,
puslu bir baskent aksaminda
sisler bulvarinin* karsi ucunda görüp te
bir bulup bir kaybettigim;
hani,
yürürken yalnizligimi
yanibasimda bulup ta taniyamadigim,
adini dilimin ucunda bulup ta
bir türlü söyleyemedigim;
hani,
hep özleyip te
her görüsümde tanimazliga geldigim dostum.
yok anlasilan bir son bize
kirsak ta bahar dalimizi her gün en taze yerinden.
üniversitenin bilmem kaçinci yilini,
ucu içerde kirilmis bir hançer gibi,
bir pranga mahkumu gibi acilarimizi,
ardimizca sürükleyip getirdik iste.
anlayamadigimiz oyunlari
kimi zaman misket oynar gibi,
kimi zamansa en ciddi eserin ilk sayfasina baslar gibi
oynamak zorunda olusumuzu unutmak zor.
istersen yenilgi say,
istersen beraber çiglik atalim bir köprü altinda;
tüm tanidiklarin yasanmamis gençliklerine.
tren sesinde bogulsun çigliklarimiz bosver.
ya da bir baska yol bul,
içimizdeki yalnizligi, çaresizligi ativerecegimiz
bulamadinsa ona da bosver.
bak ne diyecegim bahar dalim,
bir türlü içimden sökemedigim gibi
sökmeyecegim bir düsünce var;
insan desem anlatamamaktan korkuyorum
biz dersem anlarsin belki;
iliskiler
biz insanlar iste yalin
yan yana omuz omuza olmasi gereken
kopuk belirsiz oysa.
bir bütünün parçalari olarak biz;
ucuz sokaklarin çocuklari,
suh gözyasli kadinlar,
önümüzde düsüveren biri,
sisler bulvarinda,
üniversitelerde,
sokakta,
biz insanlar iste yalin
yan yana omuz omuza olmasi gereken;
çözemiyorum.
seni düsünmek bu alismasi zor hayatta
belki kolayima geliyor.
sorma cevabini ben de bilmem,
ama gerçek ne ise çözecegim;
hangi beraberlik bu diyorum,
gördügünü sandigin.
hangi dürüstlük bu
kendine karsi bile yapamadigin
sevgilim
dostum
her aksam sisler bulvarina gelecegim
bundan sonra
belki sokak lambalari öksürecek
belki gece bekçileri de saati bilmeyecek
zaten bilmek istemeyecegim
yine bir bulup bir kaybedecegim seni
belki tüm düsündüklerimi anlatmak isteyecegim
bir çocuk gibi heyecanli
anlatirken birkaç ayak sesi
alçaltacagim sesimi
belki heyecanim kizginliga
belki de suskunluga dönüsecek
ne ariyorsun gece yarisi deme bana
bak elimde bir fenerle
insan arayacak gücüm kalmadi
ne de godot 'u bekleyecek umudum
seni ariyorum iki çift laf ederiz diye
son günler böyleyim iste
bir tek dostum var ya
-sana demeye dilim varmiyor-
iste ona kirginim
bütün siirlerimi yaktiracak sonunda
yalnizlik bana da dokunuyor herhalde
beraber kirmis olsak ta bahar dalini
bir kaldirimina çöksek tüm dostlarla
bir gece yarisi sisler bulvarinin
yorgun ve bezgin
günes dolu bakir taslarimiz kayip belki
belki de
az yolumuz kaldi bilemiyorum
ama birkaç adim daha gerekli
belki bu kurtlar sofrasinda zor
ama gerekli
bitirilmesi gereken isler gibi
giderayak …
* kumrular sokak
Ankara - 7.11.1976
Nevzat GürmenKayıt Tarihi : 14.12.2001 00:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!