Bir Akşamüstü Şiiri - Kübranur Özaydın

Kübranur Özaydın
23

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Bir Akşamüstü

Bir akşamüstü kör olmalıyım her fani gibi
Gözümün değdiği her yıldız ışığını söndürmeli kahrından
Görmemeliyim güneşin batışını
Gerekirse kaşık kaşık doldurmalı göz pınarlarıma mehtabın ışığından
Bir akşamüstü kör olmalıyım her fani gibi

Güneş gidecekse , önce
Yakmalı şu biçare gözlerimi
Kor değil de nedir gözkapaklarımın gizlediği
Alışık değiliz ya gün ışığı, baksak da görmeyiz ya
Sen söyle
Şu perdeler neden gizler zahir günü âmâ gözlerimizden
Neden geçirmez fecrin ışığını,
Şafağın aydınlığını içeriye doğurmaz
Şu perdeler yok mu
Ah...şu gündüzü geceden ayırmaz
Alışık değiliz ya gün ışığı

Bir akşamüstü sağır olmalıyım her fani gibi
Şarkısına eşlik ettiğim her bülbül amansız bir ağıt yakmalı ardımdan
Duymamalıyım ruhumun feryadını
Gerekirse bin bir seda akıtmalı kulaklarıma kendine sağır kalabalıkların serzeniş furyasından
Bir akşamüstü sağır olmalıyım her fani gibi

Kuşlar göçecekse, önce
Götürmeli kulaklarımdaki hatıra bestelerini
Bir serçenin çırpınışı değildir de nedir ruhumun dinlediği
Alışık değiliz ya yağmur sesi, duysak da anlamayız ya
Sen söyle
Şu duvarlar neden istifler ardında sedasını kuşların
Neden sakınır biçare kulaklarımızdan soğuk uğultusunu rüzgarın
Baharın ayak seslerini kalbimize duyurmaz
Dalgaların sesini ardına aşırmaz
Şu duvarlar yok mu ,
Ah...şu ruhumun tınısını kalbime geçirmez
Alışık değiliz ya yağmur sesi

Bir akşamüstü sükuneti giyinmeliyim her fani gibi
Sessizliğimi paylaştığım her gölge ete kemiğe bürünmeli cismimle konuşmaktan
Haykırmamalıyım,
Hayır...düşünmemeli zamanın avuçlarımdan kayıp gittiğini
Gerekirse mühürlemeli dilime hülyalı sükuneti Mühürlemeli, bir şair ruhunun vakur yalnızlığından
Bir akşamüstü sükuneti giyinmeliyim her fani gibi

Haklılığım da yetim bırakıp gidecekse beni, önce
Susturmalı bildiğim bütün sözcükleri
Lal olmalı bu lisanı çok zihnimin dilleri
Ah...ruhumdan sökülesi özgürlük türküleri
Söyle asırlar devirmiş bir haykırışın enkazı değildir de nedir bu sükutun gizlediği
Alışık değiliz ya sedanın aksi, kelam silüeti
Anlatsak da anlaşılamayız ya
Sen söyle
Şu yollar neden esirger fersiz sesimizi deniz ötesinden
Haber uçmaz ,
Figan geçmez okyanus berisinden
Dersin ki yol değil midir azizim ulaştıra,
Yol o ola ki sesi sahibe kavuştura
Lakin şu yollar yok mu ,
Ah...şu nere varır bilinmez
Alışık değiliz ya sedanın aksi, kelam silüeti

Bir akşamüstü ölmeliyim her fani gibi
Ardımda bıraktığım tüm gecelere
Yeni bir güzellik doğmalı yarından
Uyumalıyım...
Hayır, öylece ölümü beklemeli bir divane gibi
Alışık değiliz ya ay ışığı, yakamoz serpintisi
Sen söyle
Gözler aşar mı ki beden denilen zahiri,
Görür mü bir bakışta ruhun en incesini
Akleder mi içerdeki uyur mu... uyanık mı
Hem gece anlar mı ki ruhun ölüsünü, dirisini
Bakmışsın bir akşamüstü ölmüşüz biz de
her fani gibi

Bakmışsın bir akşamüstü ölmüşüz biz de
HER ŞAİR GİBİ


Kübranur Özaydın
Kayıt Tarihi : 1.10.2022 12:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kübranur Özaydın