Dışarıda uğuldayan, camı tıkırdatan bir rüzgâr.
Karanlığa bürünerek sohbet eden yıldızlar.
Sallanan, sallandıkça hışırdayan ağaçlar.
Yalnızlığa gömülüp düşünen beden ve garip duygular.
Yine başı iki elinin arasında garip manzarayı seyrediyor.
Fakat gözleri donuk, belli ki ümitsizce bakıyor.
Yalnızlık işte belki yeşil gözlü, sarışın bir kadını yaşıyor.
Kim bilir belki de Allah ile dertleşip, çilesini anlatıyor.
Bıkmış herhalde dünyadan paradan ve kadından.
Yoksa birileri olurdu yanında dinleyen ve anlatan.
İnsanlardan uzak bir hal kendini dinleyip, kendiyle konuşan.
Delide değil halbuki, belki de inzivaya çekilen bir insan.
Nitekim kaldırdı başını bakıyor göğün karanlığına.
Dudaklarından bir şeyler dökülüyor, yalvarıyor galiba.
El açtı, kıpırdayan dudaklar bir daha haykırdı arşa.
Göz kapakları indi, yaşlı gözler bir daha seslendi Allah’a.
Mart.1979/Polatlı
Necdet Cemal OcakKayıt Tarihi : 3.7.2008 20:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
duyulacak ne varsa sızıyorsa gözyaşlardan yanaklara,
iz olup akacak
sahipsiz sokaklara...
TÜM YORUMLAR (3)