Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Bir adın kaldı geride
Bütün bu kırılmış ve parçalanmış şeylere inat
Çürüdü aynaların ardındaki sim
Yalnızlığın peşinde hep karanlık var,
hep sessizlik.
Evet nihayet
Adınla başbaşa
Bir adam kaldı geriye
Bir de o kahreden ıssız gece...
Bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Kaybetmek için erken ,sevmek için çok geç
Selam saygı ve tebriklerimi sunuyorum...
Güzel şiirinizi severek okudum yüreğinize sağlık üstat. Tebrikler.
Allah-c.c- yarattığı her kulunun fıtratına göre bir hayat tarzı tayin etmiş ve bunun olmazsa olmazlarını da yasalaştırarak ayetler halinde onlara takdim etmiştir. Sevgi de bunlardan bir tanesidir ve Kur'anda ve Lisan-ı Nebevi'de bunun adı "Hub" ve "Muhabbet" olarak telaffuz edilir. Allah'ın ve Resulünün bizlere tavsiye ettiği bu sevgi türü, hem fıtrata, hem akla, hem tıbba ey uygun olanıdır. Bunun dışında kalan sevgi tarifleri ise, ya müfritane ya da ifratane ölçüler içerdiği için, Kitabullah'ta ve Lisan-ı Nebevi haddi aşmak ve de fıtri ölçülerden şaşmak olarak tarif edilir; dolayısıyla da, memnu kıstaslar kategorisine dahil edilir ki, işte "Sevda" ve " Aşk" da bunlardan ikisidir. Çünkü sevda denen şey, yeni dilde ve tıbbi terimlerde adına " Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki, daha ziyade "Kara sevda" diye isimlendirilir.
Bir Adın Kalmalı Geriye
Sevmek yüreğin işidir. Yürek zaman, mekan, devran bilmez sever. Yüreğe zeval olmaz...
O/NUR/dan
O muhteşem bir devirdi devir bir devi devirdi
N azlanmayla sızlanmayla lafı evirdi çevirdi
U ykuyu tüneği aldı evi revire çevirdi
R uhumu zindana attı beni içime kapattı
Onur BİLGE
115 – GÜL DEVŞİRİRKEN – SUSKUNLAR DİYARI
GÜL DEVŞİRİRKEN
Susuyor insan
Gül devşirirken
Onun gizli sesini tozda duyardım
Eve saklanarak gelmek gibi bir şey
Gibi bir şey oluyordu evlere dönmek
Arka bahçelerinde şehrin yoktur konuşan
Odalara bırakır da sözü öyle kaçarlar
Kaçarlar gibi bir şey arka bahçeler
Sonra kimin heceleri var kalabilir ki
Taşlıklara yansımış çaydan kaşıktan
Susar insan
Gül devşirir gibi bir şey
Hulki AKTUNÇ
***
SUSKUNLAR DİYARI
Kişinin ameline göre kabir, ya cehennem çukurlarından bir çukur ya da gül bahçesi olur. Kabre giren orada gül derer adeta ama artık konuşamaz. O hak ondan alınmıştır. “Ne söylerler ne bir haber verirler.” Susarlar.
Gül dermek gibidir iyi bir kişinin ölmesi. Dalından koparılması ve cenazede susar insanlar. Sadece verilen çayı içerler. Ses namına bir kaşık gürültüsü duyulur. Kurallar böyledir. Uyulur.
Güller toplanır, toparlanır götürülür. İnsan da öldüğünde öyle olur. Gül yaprakları gibi sessizdir. Sesi ancak mezara konduğunda, üzerine toprak atılırken kalkan tozda duyulur. O zaman tam anlamda bir veda anıdır. O, o anda “Elveda!” der gibidir. “Hakkınızı helal edin!”
Eve dönmek bile sorun olur, mezarlıktan dönerken. Herkesin babası, kocası, evladı gelir, ölenin yakınlarının gelmez.
Mezarlıklar, şehirlerin arka bahçeleridir. Evlerde odalarda, çarşılarda pazarlarda konuşanlar oralarda konuşamazlar. Oralar suskunlar diyarıdır.
Üç yerde acele edilir. Yetişkini evlendirmede, misafire ikramda ve cenazeyi kaldırmada… Kaçarcasına, kaçırılırcasına bir gidişleri vardır. Çünkü arka bahçeler onları heyecanla beklemektedir.
Gök kubbede kalan hoş bir sedadır ama son nefes çıktıktan sonra seda kalmaz. O acıklı bir vedadır. Seda, ölen gömülmeden gömülür.
Defin işlemi bittikten sonra dönenlerde de taziyeye gelenlerde de ses nefes kalmaz. Dilleri damakları kurur adeta. Ölüm tefekküründedirler ister istemez. Ellerine verilen birer bardak çayı yudumlamaya başlarlar sessizce. Ancak bardakla kaşığın söyleşmesi engellenemez. Herkes susar.
Sevinçler çığlık çığlığadır. Acılar dilsizdir.
Ölüm, sözün bittiği yerdir.
***
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 115
Aslında kendini bir şair gibi görmediği.. diyor özgeçmişinde. Çok haklı.
Kutlarım Üstadım,
Gönül sesinizden kaleminize,
Kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
Saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta