Çağrıların ve vedaların arasında sıkışıp kalmış bir ebeyim ben. Oyunda nedense hep bana kalır en zor işler. Ruhumun isteklerini ve meraklarına bakamayacak kadar kaptırıveririm kendimi oyuna. Bir de bakarım ki, ebeden çok kurban olmuş çıkmışım. Kör ebe olurum an gelir, an gelir sobelerim seni saklandığın yerde. An gelir kaçarsın benden, nefes nefese kovalarım seni. Senin nefes alışlarını duyarım, derinden bir şarkı söyler ruhum. Oyunun adı aslında aşk, oynayanlardan bir ben, biri de sen. Sahne kapanır, perde çekilir üzerimizden. İki kişilik bir dünya kalır bize. Eller birleşir, gözlerimiz başlar sözcükleri izlemeye. Ses yok sanırsın, hâlbuki sadece biz varız o an. Ellerimde ve gözlerimde sen, tenime siner kokun. Rengim sana dönüşür ansızın, yüzüm seni gösterir, seni izler. Sen olurum sorgusuz sualsiz.
Teslimiyet derim ben buna. Kendimde seni yaşayacak kadar, beni unutacak kadar sana dönüşürüm gecelerde. Sevgiliyi yitirir karanlıklar kimi zaman, ben seni daha bir yakın bulurum karanlık çökünce. Tezatların barındığı bir sevda, belki. Karanlıklarda sevda kokuları içinde yaşarım seni. Rüyalarımda dokunurum gözlerine, ıssız bir gecede gelir severim yüreğini. Ruhuna ulaşırım gözlerinde geçip. Kömür karası olsun, gece olsun gözlerin. Parlasın ruhun o karaların içinde, nur olsun. Ruhuna değsin ruhum, nurun dökülsün yüreğime. Gözlerim seninle aydınlansın. Varsın, sen olsun dünyam. Varsın, karanlık olsun seninle gündüzlerim.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Aşk bencil midir her zaman.........................................Yoksa ruhların esareti midir....Ya da ölümcül müdür? ...........Bilemiyorum......Yüreğinize sağlık...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta