Bir Adalet Hikayesi Şiiri - Asaf Dolunay

Ey müminler,
Korkun, o mahkemeden ki
Hüküm sahibi gafil değildir her bir olup bitenden!
Müslüman da olsan kaçamazsın Hakk’ın adaletinden.
Hani bir gün bir hırsız, hem de Müslüman.
Uymuştu şeytana, işlemişti o melun işi.
Sonra düşündü itibarını, düştü telaşa;
Vazgeçmedi, devam etti, şeytan ile iş tutmaya.
Ve ehlini de ortak etti, işlediği günaha.
Bir yolunu bulup, eğip büktü gerçeği;
Hırsızlığına bir de iftirayı ekledi.
Ve dedi ki:
“Ben hırsız değilim asıl hırsız falanca Yahudi’dir.
İşte buna ehlim ve komşularım da şahittir.”
Derken varıldı Rasul-i Kibriya’nın huzuruna.
Anlatılanlara göre masum göründü hırsız, zirâ!
Tam bu duruma göre verilecekken hüküm
Yetişti Cibril, masumun imdadına.
-Değil mi ki Hak Nebi desteklenmişti Ruh-ül Kudüs ile,
Yol verilmezdi zinhar onun huzurunda herhangi bir zulme!-
Hak Rasul’e, şöyle buyurdu Hakk’ın ayetlerini Cibril:
“Olma sakın savunucusu hainlerin,
İşte bu yüce hak kitaptır Rabb’inin
Ki insanlar arasında;
Onun sana gösterdikleriyle hükmünü veresin daim!
Şöyle ki:
‘Kendilerine hainlik edenleri savunma,
Şüphesiz ki Allah sevmez hain günahkarları daima!
Bu kimseler ki yaptıklarını gizlemiş sanırlar
Oysa onlar geceleyin kurup ederken iftiralarını
Hak yanı başlarında ilmiyle kuşatmıştı etraflarını.
Hem dünyada kurtulsalar da suçlarından
Rabb’inin huzurunda kim kurtaracak onları gazabından!’”

( Hz. Peygamber Dönemi’nde Medine’de Yahudi bir kişiye atılan iftira üzerine inen Nisa süresinin 10 ayetinden ilham alınmıştır.)