Bir Acıklı Güldürü Şiiri - Erdal Ceyhan

Erdal Ceyhan
794

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Bir Acıklı Güldürü

BAYRAMİÇ’Lİ RIZA-
BEYPAZARLI İSMAİL-
YEŞİL YURTLU MUSTAFA’NIN
ACIKLI GÜLDÜRÜSÜ ‘DÜR

Ve davullar çalındı, kösler vurdu
Yiğitler yiğidi meydana çıktı
“Aslan Asker,hep bizim asker”
Nidalarıyla meydanımız hep öttü..

BAYRAMİÇ’Lİ RIZA
BEYPAZARLI İSMAİL
YEŞİL YURTLU MUSTAFA

Böyle alındılar analarından babalarından
Nazlı kuzular gibi kınalandılar
Davullar zurnalar eşliğinde
Terminallerde uğurlandılar.
Sünnet arkadaşları,bütün efeler
Verip veriştirdiler, bir şenlik
Bir oyun, hepsi de vedaya geldiler.

Askerlik onurlu bir iştir biliyorsunuz
Askerden geleni tanıyorsunuz
Ne kadar olgun, dolgun ve eğlenceli
Anlatırlar yıllar yılı,o geçen günleri
En unutulmaz hikayeler onlarda
Kahvede her söz Ali Rıza’da
Nasıl oldu da Onbaşı oldu..
Askerde her şey ondan soruldu..
Nasıl teskere aldı. Bir baktın
Ali Rıza Onbaşı, Çavuş oldu..

Anlatılır gider böyle hikayeler
Askerlik bitmez, asker biter..!

Nasıl mı? Dinleyin,
Bayramiç’li Rıza’nın hikayesini..
Üç günlük evliydi, geline..
Elveda dedi, anadan babadan
Helallik kesti,
Dostta akrabaya
“Allaha emanet,dedi
Şırnak’a doğru yola revan
Allah sabreylesin,geride kalan.

Beypazar’lı İsmail evlenecekti
Göz koymuştu Ayşeye
Babası, “Askerden sonra olsun,
Hem olgunlaşırsın,
Hem dünyayı anlarsın.
Asker tayını yemeyen doymaz
Askerlik yapmayan adam olmaz,”
Deyip, sözünü kesti.
Ne yapsın İsmail doğru Şubeye
Adını yazdılar listeye
Celp günü gelip çattı
İsmail de şafak attı
Ayşe’yi kime bırakacak
Arkasından kimler ağlayacak.
Neyse o da yola revan
Otobüs kalksın, bunu da
Çıkaralım aradan…

Şimdi gelelim
Yeşilyurt’lu Mustafa’ya
Bir sevdiği var ama
O daha bir ana kuzusu
Süt kokar ağzı burnu
Anasına bakarsan onu
Nüfusta büyük yazdırdılar..
Nasıl olduysa hata yaptılar.
Davullar vurdu.
Malatya’lı Mustafa da asker oldu.

Şimdi bakalım, bu askerler neredeler?
Bir hastanenin bahçesindeler…

Şırnak’taki müsademeden sonra
Rıza’nın sağ ayağına kurşun girdi
Ayağı kurtaramadılar bir türlü
Ayak (Bismillah) dipten kesildi.

İsmail içindeyken askeri kamyon
Devrildi. İsmail altında kaldı
Sol ayak kazada gitti.

Mustafa kurşunu sağ ayağa yedi
Cerrah baktı,baktı,”kurtulmaz” dedi
Kestiler ayağı sağ bileğinden
Mustafa kaldı tek ayakla
Mustafa,sol ayağını iyi sakla…

Şimdi üç asker arkadaş
Hastane bahçesinde eğlenirler..
Devlet onlara birer çift yeni
Postal (ayakkabı) verdi
Ne yapsın Mehmetçikler.
Postallardan birini ayağına giydi

Diğer ayakkabı tekleri
Pencere önünde
İçerisi toprakla dolu
Üç tek ayakkabı
İki sağ bir sol
Pencere önünde
İçleri toprak dolu
Toprak içinde
Biri gül, biri karanfil
Biri menekşe
Üç çiçek büyüdü.
Şimdi, ayakkabılar içinden
Bahçeye sarkar
Bahçede üç Mehmetçik
Şirin çiçeklere bakar.

Karşılıklı bakışır
Gülüşürler.
Bu arada..
Ayşe’ler,Fatma’lar
Ümran’lar..
Hep hikaye..
Mektuplar bıçak gibi kesildi.

Üç çiçek
Üç Mehmetçik
Üç ayak.
Üç tek ayakkabı.
Üç saksı
Üç saksıda üç çiçek
Biri gül,biri karanfil
Biri menekşe..

İşte bu böyle bir hikaye..
Üst kattan bakan bendim
(Yalansa,mendilim
Bahçeye düşe..)
(Doğruluğu bizden sorulur
tarihten değil,
Bizse şairiz.Tarihçi değil..)

Dünya böyle be…
Diğer yanda..
Asker oldu Niyazi
İkinci gün askerden kaçtı
Anlamadı gitti bir türlü askerliği
Ne şehit oldu,ne gazi..

20.06.2010

Erdal Ceyhan
Kayıt Tarihi : 21.6.2010 09:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


- Minnet içinden üç çiçek sarkan o karikatüre-

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nil Alaz
    Nil Alaz

    SAYIN DAİM
    Off çekmiyeceğim acıklı gülmeyeceğim

    'Üç saksıda üç çiçek
    Biri gül,biri karanfil
    Biri menekşe.. '

    'Dünya böyle be..'
    Hayat böyle!
    zulum neydi bu
    nerde adalet


    Kutlarım demek yetersiz kalır ...bu şiire...




    bakınız bi ŞEHİT BABASI DA NE YAZMIŞŞ

    'Ben şehit babasıyım, uzman değilim!'

    http://blog.milliyet.com.tr/_Ben_sehit_babasiyim__uzman_degilim__/Blog/?BlogNo=249461

    SAYGILARIMLA ...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Erdal Ceyhan