Kaypak taktiklere tenezzül etmedim.
Ama umudumu hiç yitirmedim.
Çünkü ekmeğini yediğim toprağın
Ve suyunu içtiğim havzanın
İnsanlarının hizmetindeyim.
Birinin sözleri olarak al bunları
Son günlerim olduğunu düşündüğüm günlerimi
Gölgeleyen bir yazı olarak değil.
Evet suç bizde bir acı çekmiyorsak
Karşıki mahallede babalar oğullarını öldürüyorsa
Güneşin ve ayın doğduğu yerde
Halkları birbirine düşüren bir şey varsa
Dillerde harp türküleri
Sularda kan kokusu
Otlar kelebekler kanatlarını bırakıyorsa
Savaşın karanlık dişleri arasında.
Evet suç bizde bir acı çekmiyorsak
Ne yapalım ki karanfil yürekli kızlarımız
Kentin yangın yerine koşarken
Yakılacak bir şeyi yoktu annelerimizin
Kahverengi göğsünü çıkarıp genç kadınlar
Zafer anıtlarının dikenli tel duvarlarına.
Bırak şu tanıdık çığlıkları
Bırak zamanın bitişini tüfeklerimizi bırak
Koş bir yumruk daha at
Bir çığlık daha bas
Çünkü şarapnel parçalarından tanklardan
Ölümün demir pençesinden daha korkutucudur
Halkların kendi yüzlerini unutması.
Kurtuluşu beklememek bizdeki
Bir acı çekmiyorsak
Suikastlarda bu denli
Bu kadar sıkışmışken
Geceyi dağlara dayayan
Kardeşlerimize işkence yapılıyorsa
Kimyasal gazlar arasında
En güzel günlerimizi çürütüyorsa
Silah tüccarlarının şişkin ve soğuk kansızlığına.
Bu karanlık günler bizim suçumuz
Unutuyorsak adlarını
Bağırmıyorsak mezarları başında
Satıyorsak çocuklarımızı
Ağlayan anneler arasında
Bilincimizi terk edip çıkıyorsak
Ölümler ve kanlar içinde.
Ne yapalım bizdeki münferitlere
Bir acı çekmiyorsak...
Kayıt Tarihi : 29.6.2024 15:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!