ANILAR… ANILAR…
BENİ HİÇ YALNIZ BIRAKMADILAR…(YENİ )
BİR ATEŞ SÖNDÜ
ATEŞ GÜRMAN isimli bir ağabeyimiz vardı. Her sene Ekim ayının ilk haftası geldiğinde, Mudanyalılar gurubuna telefon zinciriyle ulaşarak listesinde bulunanları tek tek arar, gelenek haline gelen bu yemekli toplantıya davet ederdi. Tarihin tozunu kaldırmak, yaşanmışlıkları anmak için eski Mudanyalıları bir araya toplar, buluştururdu. Mudanya’nın kendileri için bir SEVDA olduğunu belirten, bu organizasyonu sağlamaya çalışırdı. İzmir’den hiç üşenmeden, bizleri bir araya getirmek için gelirdi. Toplanacağımız restoranla anlaşır, tekrar hepimize yerini bildirirdi. Herkesin isimlerinin yazılı olduğu kartları hazırlar ve gelenlerin boynuna asardı.
Beni son gün tekrar arar “İnci Hanım, standınızı hazırlatıyorum, mutlaka kitaplarınızı getirin. İmza günü yapalım” diye rica ederdi. Mudanyalılarla buluştuğumuz gün, herkesin masasına uğrar ve ilk konuşmayı kendisi yapardı. Günün anlam ve önemini anlatırdı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim