Önce taşları oyup, mağara yaparak barındı insanoğlu. O zamanlardan beri barınak olarak inşa ettiği her mekanı bir yuva kabul edip, süsledi. Mağaraların duvarlarına resimler çizmekle başladı; sonra bu mağaralara kimi bölmeler yaptı.
Bir dönem sonra duvar yapmayı öğrendi ve barınmak için inşa ettiği yapılarda taş kullandı. Yalnızca barındığı evleri değil, topluca yaşadığı şehirleri de taş surlarla çevirerek korudu.
Barınak ve korunak olarak inşa edilen yapılar da yetmedi; insanoğlunun birlikte yaşama kültürü geliştikçe ortak mekanlar çıktı ortaya: İbadethaneler, okullar, eğlence yerleri, kütüphaneler...
Binlerce yıl önce yapılmış taş yapılar, bugün halen hayranlıkla izlediğimiz, ihtişamıyla gözlerimizi kamaştıran güzellikte öylece karşımızda duruyor. Dünyanın yedi harikası olarak bildiğimiz muhteşem sanat eserlerinin hepsi taştan yapılmış. Ve bugün insanoğlu, teknolojiyi getirdiği noktada bir sekizinci harikayı yaratabilmiş değil.
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta