Bininci şiirler Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Bininci şiirler

(Değerli dostlarım

2005 yılından beri antolojiye şiir kaydediyorum. Bugün bininci şiirimi kaydetme onurunu yaşıyorum. O nedenle bininci şiirler olarak, denediğim değişik tarzlardaki şiirlerin tümünü sayfaya ekledim)

Anı = Şiirler senden

Çetin diye bir arkadaşım var
Ailesiyle 2005 yılında ziyaret yaptılar
İzmir’i gezdik dolaştık
Birkaç gün sonra vedalaştık
Bir gün bir e-posta
Ekindeki fotoğrafla
Hani şu antoloji sayfamdaki
Denize nazır düşünüyor sanki

Ağabey şiir yazdığını biliyorum
Gizli çektiğim fotoğrafını yolluyorum

Kitabın kapak fotoğrafı benden
İçini dolduracak şiirler senden

Beş yıl geçti aradan
Şiirler döküldü hayattan

Dokuz yüz doksan dokuz şiirle
Söyleşerek geldim bu güne

Bugün bininci şiirle
Sevgi ve saygım ile
Selamlıyorum teveccühünüzle

Teşekkürlerim Çetin’e
İlhamlarım nice bine

12.04.2010 - İzmir

Akrostiş = Bin kere

Bir düş kurdum karanlık çağa
İçten içe çürüyen tüm insanlığa
Nice suskun kalan haykırışlarla
İnatla konuştum bütün insanlarla
Nedenlerimi sorgularken açıkça
Cevaplarımı aradım yanıldıkça
İnsan oldum insanlara baktıkça

Şüphelerim dizilirken mısralara
İçinde insan vardı, aydınlıklara
İnsafı kalmamış ilke ve kurallara
Reddimi haykırdım tüm yalanlara

12.04.2010 - İzmir

(Bininci şiir)

Hece = Bin / bir – Bir / bin

Bin kere değil bir kere
Bir kere değil bin kere

Mısralara düştüm hece
Her biri ayrı bilmece

İmgelerden simgelere
Düşler düşer cümlelere

Yeryüzünden gökyüzüne
Gökyüzünden yeryüzüne

Bin / bir nice güzellikle
Bir / bin çeşit mavilikle

Ağaçlardan çimenlere
Yapraklardan çiçeklere

Irmaklara, derelere
Yükseklere, tepelere

Sarı yeşil vadilere
Bereket dolu ekinlere

Dalıp gittiğim denizle
Sevgi dolu kalbimizle

Söyleştim tüm benliğimle
Buluştum hayallerimle

Sevgi, saygı ilkesiyle
Paylaşımın dengesiyle

Selamlarım bin şiirle
Seyrüseferim kalbimle

12.04.2010 - İzmir

Serbet = Şiirler

Bir şeyler söylemek isterdim zamana
Kısa öz, sadece içimden geldiği gibi
Konuları uzattım biliyorum şaşkınca
Dokuz yüz doksan dokuz şiiri
Yazmışım sanki masal gibi

Hayatın acıması var mı ki, boş verilsin
Yapraklar gibi dökülüyor hayat var mı haberin
Her düşen yaprağın toprakla karıştığı gibi
Her gecen gün, toprağa düşüyoruz sanki

Biliyorum düşünceler çok keskin
Kellemi koltuğumun arasına aldım
Kelle koltukta düşler kuruyorum
Kelle koltukta cümleler kuruyorum
Tüm saldırılardan korunmak için

Çoğumuzun kafasında hep eskiye özlemler
Sanki ne varsa ekside varmış gibi düşünceler
Artık inanmıyorum bu tür söylemlere
Okuduğum tarihler sahip kara lekelere

Tarih kesilen kellelerin hesabını verebilir mi?
Yakılan ocakların, canların, kaç olduğunu bilebilir mi?
Günümüzde on sekiz ay askerliğe çok diyen var
Sen genç adam, dedenin dedesi on sekiz ay değil
On sekiz yıl, hatta ikiye çarp otuz iki yıl
Askerlik yapıyordu, söyle ne anlamı var?
Giden gelmiyor ezgileriyle büyüyen nesiller
Geçmişte ne buluyorlar bilmiyorum, ne derler

Boğazlarda sefa sürerken saltanattakiler
Halkın çocukları dünyanın dört bucağında derbeder
Çoğu kez boğazıma düğümlenir kelimeler
Sevgiyle beslenmeseydim yükselirdi nefretler

İçi yanan insana yeter mi, bin şiir, şiirler?
Biliyorum dökülecek, içimdeki acıyla heceler

12.04.2010 - İzmir

Hece (25) = Bin hece

Elimi yüreğime koydum, ya bismillah, sözüm düştü mısralara, hecelerle
El emeği göz nuru, bin bir duygular çeşitlendi, sevgi haykırdı simgelerle
Eskimiş sözlerin üstüne sözler eklendi, kalp çarpıntılarında ilham ile
Esmiş duygular anaforunda, coşkun düşler kuruldu, aşkın güzellikleriyle

Ezberlerim bozulurken her mısrada, akıl gezindi gökyüzünde, yeryüzünde
En can alıcı yerden vuruldu çağın ilkeleri, aklımın muhakemesinde
Engin ufuklar çizilirken insanlığın önüne, insan özünün neresinde?
Enikonu bencillik sarmışken çağı, çağda insanlık çıkarların gölgesinde

Ezilmişlik edebiyatını hiç sevmem, karşı çıkmalıdır insan ezenlere
Ezene karşı suskun olmak, ezilmeyi hak etmekle eş değerdir bilenlere
El mi yaman, bey mi yaman ayrımında, iş nerede durulacağını bilmekte
Eğilmiş baş olan insanı hep ezerler, asıl olan asla başı eğmemekte

Eskiden eşkıya dağa çıkardı hani, şimdi durum farklı, eşkıya şehirde
Eller kalkar meclislerde, çıkarlar can bulur yasalarda, söyle adalet nerde?
Engerek olur felsefe, dolaşır insanların beyninde, beyinler düşüncede
Efelenmek kolay mı haksızlıklara, efeler düşer zillete, düşler içerde

En iyisi mi boş ver derler, vur kafayı aşka, sevdaya, düş duygular peşine
Ele güne muhtaç olma asla, ayaklarının üstünde dur, bak kendi işine
Elini koyma taşın altına, işte doğal güzellikler, ay ve yıldızlar gökte
Engin ufuklar var karşımızda, bulutlar kümelenmiş, özgürlükler mavilikte

Eğer insan çıkar peşinde koşarsa, söyle ne olur dünyaya, ideallere?
Emek verilmeden iddia edilenler, yoksa eylemde, bakılır mı sözlere?
Eşi benzeri yok söylemlerim var, ne olacak ki, hayatımda yoksa boş yere?
Empatimiz olmalı, başkalarından istediğimiz, düşmemişse eylemlere

Ecelim gelmeden önce, asla vakit kaybetmeden bütünleşmeliyim kendimle
Emin adımlarla yürümeliyim, çağın söyleminden uzak ideallerimle
Emek çağı, özgürlük çağı diye başlayan çağ, yenildi çıkar bencilliğine
Elimi vicdanıma koydum, sızladı, karşı çıktım aklımın efendiliğine

Eskiler Tanrı adına yeryüzüne hâkim oldu, insanlar çıkarlara köle
Emek verildi özgürlüğe, kovuldu tanrı yeryüzünden, gönderildi göklere
En kıymetli düşler kuruldu insanların geleceğine, çağda yeni felsefe
Empati yapın haydi, ne değişti, hani insana özgürlük, emek hala köle

Ezilen insandı hep, tarihin her anında, her köşesinde, efendilik güçte
En güzel felsefeler, dinler bile yenemedi gücü, en güzel düşler çöplükte
Eşeledikçe düşünceleri, içim kararıyor, ama umut var hep kalbimde
Emeğe, alın terine inananlar birleşmeli geleceğe, umut sevgide

Elimi verdim ellere bin şiirle, kalbimi döktüm mısralara hep sevgimle
Esen rüzgârla, çalan müzikle, seslice, sessizce fısıldandım bütün kalbimle
Engin ufuklar önümde, ufuklara resimler çizdim insanın geleceğine
Emek verdim bininci şiire, kurdum bin heceyi, heceler insanlık düşüne

12.04.2010 - İzmir

'Şiirin tamamı 1000 hecedir,
Her mısrası 25 hece olup, aynı harfle başlar ve biter.

Mısra başları ve sonları emeğin 'E' si ile sembolize edilmiştir.'

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 12.4.2010 00:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Çekmecelioğlu
    Hasan Çekmecelioğlu

    Bir düş kurdum karanlık çağa
    İçten içe çürüyen tüm insanlığa
    Nice suskun kalan haykırışlarla
    İnatla konuştum bütün insanlarla
    Nedenlerimi sorgularken açıkça
    Cevaplarımı aradım yanıldıkça
    İnsan oldum insanlara baktıkça

    Şüphelerim dizilirken mısralara
    İçinde insan vardı, aydınlıklara
    İnsafı kalmamış ilke ve kurallara
    Reddimi haykırdım tüm yalanlara

    Nice, nice bin şiirlere üstadım. Yüreğinize sağlık.

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    pes etmek yok dostum, bin şiir daha yaz okuyan bulunur. kutlarım tüm kalbimle.başarıların hiç bitmesin.selam ve muhabbetle........

    Cevap Yaz
  • Şemsettin Ağar
    Şemsettin Ağar

    NİCE 1000. ŞİİRLER YAZMANIZ DİLEĞİMLE SAYGILAR ÜSTADIM.

    Cevap Yaz
  • Hacer Kozanlı
    Hacer Kozanlı

    nice şiirlerinizi okumak nasip olur inşallah hocam, yüreğinize emeğinize sağlık.
    saygı ve selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • İnci İnceer
    İnci İnceer

    Aynı derinlikte nice bininci şiirler dileğiyle diyorum bende, tebriklerim selam ve saygılarımla Sayın Mehmet Çoban..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (22)

Mehmet Çoban