Gurbet’i Vatan ettim,kadere eğdim boyun..
Benim hayat hikâyem,altı perdelik oyun..
Çocuksu bir saadet,perdenın birincisi;
Ardından TALEBELİK,perdenin ikincisi..
Herşey,bu ikincide,neş’e,huzur,heyecan..
Yazık ki mâzi oldu..Çok çabuk geçti zaman…
Perdenin üçüncüsü tam birbuçuk yıl sürdü..
Geçen,sanki yıl değil…Koskoca bir ömürdü!
Her Türk, Vatanı için geçer tatlı canından..
“..Yedek subay,ölür de, dönmez er meydanından! ..”
İçiçe oynar sanki,perdenin diğerleri;
Ayrı-ayrı zamanı ve ayrıdır yerleri…
Bankacılık,Hocalık ve yeniden Bankacı,
Yıllar ne çabuk geçti..Kâh tatlı ve kâh acı…
Perdenin bir tanesi,almış EVLİLİK ADI…
Vezirlik,rezillik mi? Kestirilemez tadı…
Saadeti yudumlar,AŞK’a KANAR kimisi…
Sevse de,sevilemez,bedbaht olur kimisi!
Aslında bu perdedir,işte, dramın aslı?
Hüner,falso yapmadan,iyi geçmek bu fasl’ı…
Ekserî,AHİRETE HAZIRLIK ÇOK GEÇ BAŞLAR...
Merdiven dayamıştır yetmişe,belki yaşlar…
HAK’kın tecellisidir,gördüğün her eserde;
İLÂHİ HAK ve HUZUR,SÜKÛNET ve SONPERDE!
…
—-İSTANBUL-MODA-1980
Kayıt Tarihi : 29.3.2012 20:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!