Bana insanlık dersi vermeye kalkma!
Bu insanları bin yıl, ben sevdim.
Ve böyle baktım,her renkten halkıma.
İnsanlığa,insanlığı ben öğrettim.
Çünkü sevgiyle yürüdü her işim.
O,bin yıllık arkadaşım,
Hatta Kıpçak’ı da kardaşım
Olan, Nice Agop,nice Hrant,
Gelmişti üstümüze bir hışım,
Çapraz fişek,elde tüfek.
İkimizin de vatanı olan bu ülke,
Tehlikede
Ve erkeklerimiz cephede
İken onlar,
İhtiyar,kadın,çocuk demeden bizi,
Yaktılar,yıktılar vurdular, kestiler,
Camilerde et kokusu, kuyularda cesetler,
Toprağın altı şalvar,fes,üçetek elbiseler
Bunlar,komşuydular, arkadaştılar,
Hatta Kıpçak’ı ile kardaştılar
Yalnızdık,gariptik,çaresizdik
Öldük,dövüldük,kirlendik,ağladık
Ama,kendi yaramızı, kendimiz bağladık.
Savunmalıydık hem canı,hem vatanı,
Bitmeliydi bu zulüm.
Bir boğazlaşma başladı ki
Geceler kan kustu,gündüzler ölüm.
Aylarca vuruştuk,karşılıklı kırıştık.
Çok öldük, çok öldürdük.
Ve zafer bizimdi,bahtımızı güldürdük.
Kaybımız milyonu aştı,yandık,
Bu bir iç savaştı,biz kazandık.
Yenmiştik vatan üstünde,
Vatan isteyenleri.
Kaçıp gitmekti tek çareleri.
Suçluydular,
Yenildiler,
Gittiler.
Ey bin yıl dokunmadıklarımız,
Yine de yaşardık sizinle,
Binlerce yıl kardeşçe;
Rus’la bir olup,
Vurmasaydınız bizi kalleşçe.
Yine de tüketmedik sevgiyi,
Kalanlar hala iyi yaşıyor.
Biz unuttuk herşeyi,
Ama onlar yarayı kaşıyor...
Yenilenler ne yapmalıydılar?
Dünyayı kandırıp
Bize çamur atmalıydılar.
Batılılar da Lozan’ın,
Rövanşını almalıydılar.
Onlar için,
Her zaman onlar masum,
Türk ise en büyük hasım.
Şimdilerde bir bir,
Karar çıkarıp meclislerinden,
Bize kefen biçiyorlar,
Yok etmeğe ant içiyorlar.
Ey iki yüzlü Batı ve Batıcılar,
Kimdi,hangi vatandaşımızdı,
Doğuda, ordumuzu arkadan vuran?
Kimdi haksızca, günahsızlara kıyan,
İhtiyarları, kadınları çocukları,
Soyup anadan üryan,
Diri diri camilerde yakan,
Soyumuzu kıran? ....
Kimdi bir zaman,
Elçilerimizi hunharca vuran?
Kimdi daha dün,
Binlerce insanı,
Akdere’de Kelbecer’de,
Karabağ’da doğrayan?
Şimdi sürgünde milyonlarca insan,
İşgal aıltında bir vatan,
Ve hala ağlayan Türk Azerbaycan…
Ardında dullar, yetimler,gaziler,
Bırakıp gitmiş binlerce şehitler.
Kimdir soyu kırılan?
Onlar için,kaçınız yürüdünüz?
Kaçınız bağırdınız,
Hepimiz Memmed,hepimiz Türküz?
Siz ki,onlar için kalem oynatan
Yakışır mı size, Türk'e sövmek,
Canileri övmek?
Olmasın mı yani hiç hesap soran?
Madem ki, hepiniz Hrant,
Hepiniz Ermeni'siniz.
Öyleyse bu zulmün hesabını,
Siz vermelisiniz…
Hüseyin Celep-2007
Hüseyin CelepKayıt Tarihi : 7.2.2007 00:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Celep](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/07/bin-yillik-kardasim.jpg)
Hepiniz Ermeni'siniz.
Öyleyse bu zulmün hesabını,
Siz vermelisiniz…Gönlünüze sağlık
Aslın, neslin, soyun süren döl'e kurban oluyum!..''
İfâdeden nâkıs olan/ dilimin dili ey can/ Seni sevmez soysuz olan/Gereğini yapar her kan!..
Hüseyin Bey hakikâtlerin ifâdesi, bugün 'batıcılık'
pozlarıyla içimizde çatlak ses olan gerçekte 'dönmelerin' hiç hoşuna gitmez ve hiç bir
zamanda gitmeyecek... Onların bütün derdi, dün Rus'la yaptıkları mezâlimi, bugünde batı ile yapabilecekleri ortamları oluşturabilmek. Bundan dolayıdır ki; Hepsinin Ermeni ve Hrant olduklarını
haykırmaları ne mal olduklarını ortaya koyması açısından çok iyi oldu... Şimdiye kadar bir kere
bile Türklüğünü ağzına almayan Türk oğulları ve
kızları utanır veyâ da Türklüklerini hatırlarlar da;
'BİZ DE TÜRK'ÜZ DEYİP EL ELE VERİRLER' belki!.. Kalbî selâm ve muhabbetlerimle sizi tebrik ediyor, kaleminizin dâim olmasını Cenâb-ı Hakk'tan niyâz ediyorum...
TÜM YORUMLAR (17)