Bin sekisyüz yetmiş üç Şiiri - Suphi Sekü

...............(garib'u zaman,,1,,)
Asrın gözleri a'ma, Gökte kezzap yağıyor
Siyahın yedi tonu, ufukta gök kuşağı
Arılar bir bir öldü, bahar zakkum sağıyor
Kara libas giyinmiş, üstüne fetret çağı

Her nemrutla mutlaka birde ibrahim doğar
Bazen karanlık nuru, kimi zaman nur boğar
Tekdüze değil hayat, çarkıfelek hep döner
Eldivenler elleri, yolcu hancıyı koğar

Het asır doğurmakta, kendi müceddidini
Her cedit bir müceddid, tecdid etmekte dini
Geylani ve rabbani, mevlana, koca ömer
Her biri zamanına feda etmiş kendini

İşte böyle bir zaman, bin sekisyüz yetmiş üç
Osmanlı sekeratta, can vermesi güçmü güç
Bu kocaman enkazı hiç bir emel gömemez
Garip bir çocuk doğar, tarih sırtında hörgüç

Peygambere,(asv) hizmetkar, bir yaverki kundakta
Davasına ağlarken, elleri oynamakta
Göz yaşları suluyor, gülbağı, bağıstanı
Ellerinde beşeri cehennem soğumakta

İlim, irfan menbaı, şarkın medreseleri
Ilmi nücum ve sima, daha daha neleri
Fizik, kimya, hendese, ve bütün küreleri
Tekmili tedrisatta, büyük cihat erleri

Yanlış yapmaktan korkar başındaki müderris
Hocada ilim aşkı, talebesi muhteris
İlmin basamakları beşer beşer atlanır
Yaşı'ca talebedir, dersin başında reis

Mavera dehlizine akar müruruzaman
Takdir'i mukadderat, her dakika ve her an
Asrın kadidi çıkmış, ama başına hüma
Konmuş ve devşiriyor düşse bile koca han

Daha yedi yaşında, ıspatlayıp kendini
Henüz onbeş yaşında, yıkacaktır bendini
Kaba sığmaz, sarsılmaz, cem etmiş akıl zeka
Çocuk yaşında çözdü, fitnenin her fendini

Zirvelerin başında inmez kurşuni sarık
Enginlere su taşır her çağlayan her yarık
Varlık mücessem yazı,ve yazılan mücessem
Tohumları serpilmiş,sadıra gebe karık

(Okuyan arkadaşlarıma
Yazdıklarım, belki çok anlaşılır değildir, ama şiir birazda böyle birşeydir.
Duğası gereği, Biraz anlaşılmazdır. Biraz muğlaktır
Biraz karmaşıktır. vs.)yanlışım varsa afola)