Bin Dert Düştü Bahtıma

Bin dert düştü bahtıma, sonbahar sisi gibi
Ak düştü saçlarıma, kar beyaz, tipi gibi
Ne yaz gördüm ne bahar, bir hazan gülü gibi
Ak düştü saçlarıma, kar beyaz, tipi gibi

Sebil oldu gözlerim, yağacak bulut gibi
Gamla doldu yüreğim, tükenen ümmid gibi
Hüzün çöktü gönlüme, simsiyah bir tül gibi
Ak düştü saçlarıma, kar beyaz, tipi gibi

ÜMMİD: Umut

12 Eylül 2012 – ISPARTA

*****************************************************************************
BİN DERT DÜŞTÜ BAHTIMA-2

Bin dert düştü bahtıma, kimsenin vebâli yok
Bir kor düştü bağrıma, gönlümün neş’esi yok
Bizden evvel gelenler, erkenden göçüp gitti
Feleğe küs olunmaz, ecelin nöbeti yok

Sebil olsa da gözler, yağacak bir bulut yok
Kalbe düşen acının, beyhude tarifi yok
Alnındaki yazının, ecelle bir akdi yok
Feleğe küs olunmaz, ecelin nöbeti yok

11 Eylül 2012 – ISPARTA
**************************************************************************************
BİN DERT DÜŞTÜ BAHTIMA-3

Bin dert düştü bahtıma, gülmedi benim yüzüm
Sonbahar sisi gibi, gönlüme çöktü hüzün
Ak düştü saçlarıma, elemli geçti ömrüm
Hüzün çiçeği gibi, boynunu büktü gönlüm

Ne yaz gördüm ne bahar, artık gülsün bu yüzüm
Gönül bahtına razı, yoktur artık bir sözüm
Yılların mâtemine, bulunur mu bir çözüm
Hüzün çiçeği gibi, boynunu büktü gönlüm

12 Eylül 2012 – ISPARTA