Bin Beş Yüz Senedir Düzü Arıyor

Âlemi seyredip dolaşan gönül
Muhabbetle bakan gözü arıyor
Bülbüle vuslatı âşkedince gül
Tomurcuklar açan yüzü arıyor

Saksağan misâli bigayri seken
Sekişine meftun oluyor bakan
Rahı cennetinden sol yana sapan
İblisden hediye izi arıyor

Kuşlar bile bu ümmetten kaçmazdı
Kartal haram diye yüksek uçmazdı
Desturu almadan konup göçmezdi
Bin beş yüz senedir düzü arıyor

Henk kurulan meydan bize yetmezdi
Zeybekler köroğlu oyun bitmezdi
Hiç kimse kimseye buhtan etmezdi
Torunlarda: oğul, kızı arıyor

İmece usûlü var idi bizde
Yardım eder idik sonbahar güzde
Güya müslümanız şimdi de sözde
İmânda özürlü özü arıyor

Evkat-ı Hamsede mescidler dolar
Saf tutup mü’minler namazı kılar
Yüz sene önceden takılan yular
Aslına benzeyen yozu arıyor

Tan ağardı şafak söktü erenler
Uyur iken hakîkati görenler
Vâdesi dolmadan kabre girenler
Şuara da tatlı sözü arıyor

Demem nasıl oldu bunca hatalar;
Fethetmişti bilinmedik kıt’alar
Serhatlarda at koşturan atalar
Akıncı beğleri bizi arıyor

Vatan aşkı kulaktaki küpede
Sarımsak burnu soğanlı tepede
Mehter ile cenk etmek çün cephede
Davullu, zurnalı, sazı arıyor

Sen Alis’in sen Osman’sın sen Ömer
Allâh; düşmanını toprağa gömer
Senin hasretinde şems, necm’i, kamer
Arifan erenler sizi arıyor

Yedi düvel saf tutunca saha
Hainlere prim vermez dahâda
Serhatlerde nöbet tutan şühedâ
Mâzide, atîde bizi arıyor

Feleğe cevreden ey feleksizler
Koronaya hesab verin gensizler
İslâma muhalif bu dileksizler
Kazâ geldiğinde yazı arıyor

İSLÂMİ: Allâh’ın verdiği emri
Tatbik et; kâfir-î baş vur demri
Göl etti dünyayı fahşai hamri
Mükewinât: otuz cüz’ü arıyor

17 Nisan 2020