Sen Kays'ın gözünde bin yıldır pişen
Yorgun bir damlayı andırıyorsun
Bir şebnem değilsin toprağa düşen
Aşkı mı çölü mü kandırıyorsun
Engin sahrandaki tenhayı gördüm
Bir ahu göz dedim de sevdim seni
Baharda çölleşen vahayı gördüm
Adına güz dedim de sevdim seni
Nedir bu kandıkça kandığın suya
Güneşi eriten yangının mı var
Üstelik içtikçe yandığın suya
Henüz kül olmamış bir canın mı var
Yokta varı gördüm, varlıkta bittim
Ben gitti, biz dedim de sevdim seni
Sende çoğaldıkça ben bende bittim
Aşkına giz dedim de sevdim seni
Kelebek kanadı kırıldığında
Ve kuşluk vaktinde ve ikindide
Akrep ve yelkovan yorulduğunda
Tükenince aşkın gücü gitgide
Sükuttan kaleler inşa ederken
Kaleme yaz dedim de sevdim seni
Kırk yılı devirdim yaz bitti derken
Kışıma yaz dedim de sevdim seni
Anneler ölürken, kuşlar ölürken
Ağıtlar yeşerdi gözyaşlarında
Kah çınar oldular ve kahi gürgen
Göğe uzandılar dağ başlarında
Ateşin sarınca bedeni tümden
Ciğere köz dedim de sevdim seni
Bin ahdin gölgesi geçti üstümden
Söz dedim, söz dedim de sevdim seni
Kayıt Tarihi : 5.12.2024 09:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!