Bin ahı,
Tebessümle ağırlar,
Latife!
Sitemi,
Vakarla karşılar,
Nazarlar!
Kâh Hüseyni makamı,
Kâh Uşşak;
Dem dem içirir,
Sızıları!
Tenkide,
Merhaba derdik…
Nükteye,
El bağlardık!
Sohbetinde,
‘Mizah’ vardı,
Mektubunda,
‘Gönül alıcı’ sözler!
Özledik,
Özümüz kokan sanatı!
Nefi’nin,
Yoz tavrı boğan,
‘—sitemkârını’
Havasın ve Avamın,
Yürek dili,
‘—Hacivat ve Karagözü’
Gülerek,
‘—yoğurt çalardık göle’
Tefekkür eder,
Soluklardık âlemi!
***
Somurtan,
Bir asırdayız!
Kasılan,
Yüzlerdeyiz!
Buz tutan kaldırımlarda,
Adımlarımız!
‘—Mizahı’ bıraktık!
Ne zarf,
Ne mazruf,
Ne arzuhalimiz kaldı!
Yüzler donuk,
Kelimeler sönük,
İfadeler,
Rahmet sağanağında,
Değil, değil! .
Kayıt Tarihi : 19.3.2007 11:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!