taştan duvarlar ve bir dal uzanır yan yana
seni hiç bu sürpriz mutlu etmedi
soğuk duvarlar öpünce
bir kağıt gemi bekliyor kapımda uçmaya hazır
seni az önce kopardım dalından
yeşil mi desem değil üzgün mü desem değil
desem ki sen sonrasın ben yokum
kapatalım ardımızda öncesi söz olmuş
sen iştesin ben yoksul uykuda biraz dalmışım
beni bekliyor bütün uçarı sonsuz moralsiz somurtuş
açıyorum tuzdan ellerini kilitli
sen taş duvar içinde
sen dalı kırılmış biraz ince biraz narin
beni hiç düşünme
bakıyorum yoksun
sana sokulan bütün kapılar kapalı
biliyorum en tatlısın bu hüznümde
sana gelen yollar gitmiyor senden
bilsem tarifsiz olurdu yemyeşil yaprak
bilsem deniz olurdu gözlerinde
giderdik hiç aldırmadan sana
sen çıkardın sonra kapımı çalardın
sabah oldu bense gecedeyim
bırak beni gideyim
deli raylar kıvrımlı
şarkı söyler tarlalar kuşlara
bu sabah uzun olacak galiba
burda hüzün erken açar
kar yağar üstüne
bir de beyaz fırtına ellerini sürekler
benden yana ne varsa senden yanadır
dilimde her mürekkep dans eder
sen gitmeden unutma kapıları
bir çocuk ağlar önünde parkın
bir minik öyle masum ayaklardan öte
kapıma seni yapıştırdım
bebek ağlar güler sensin diye
bu yol sensiz tükensin diye
bir bahar filizlenmesin o söz çok uzun
sene bilmem ne der durursun
ama saatin farkında değiliz burda
vakit uzun çünkü sen varsın
aldırma beklemek çok uzun
uykum biraz ağır geç gelirim gözlerine
biraz bekleyin sokak başında
hala gözlerim sizinle uyanacak
Kayıt Tarihi : 21.10.2022 19:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sana sokulan bütün kapılar kapalı..
