Bilo Dinlenme Tesisleri-7

-Şaban
-Buyurun ağam
-Buğday depo müdürlüğüne yine sizi iki yıllığına görevlendirdim.
*
-Düdük. Çeşme akarken destini doldur sözüne uydum . Son görevim diyerekten aceleyle doldurdum. Bilseydim yine beni görevlendireceğini azar azar doldururdum. Depoda bir tane buğday yok. Ağam batmış haberi yok. Benden sonraki düşünsün dedim. Yük benim omuzuma bindi. Şimdi ben ne yapacam.
**
-Ağam
-Efendim Düdük.
-Ağam bunu imzala
-Bu ne
-Fakir fukaraya yirmi ton buğday yardım projesi
-Allah kabul etsin
-Amin
***

-Adile anne fakir fukaraya yardım kampanyası başlattık. On ton ağamdan on ton köylüden. Afrika'ya göndereceğiz. Bir Çuval buğday ver.
-Düdük kendimi tahsildar hissettim. Sanki halktan vergi topluyoruz.
****
-Düdük ağam teftişe geliyor.
Ağam yirmi ton buğdayımız vardı. On tonunu yardıma verdik. On ton buğdayımız kaldı.
-Maşallah. Maşallah.
*****
-Düdük. Recep İvedik geliyor.
- Recep İvedik sizde mi teftişe geldiniz.
- Köylüden topladığınız buğday bu mu?
- Yok. Onu Afrika'ya gönderdik. Bu ağamın buğdayı.
-Düdük:
Recep bey teftişiniz bittiyse bu gün Cuma. Camiye gideceğiz.
- Cami sözü duyunca benim aklıma nedense minare geliyor niye. Biliyorum bu çalınmış ama kılıfına uydurulmuş.
Şaban:
Tövbe de. Günaha girirsen.
Bizden yardım istendi. Bizde gönderdik.
- Kime gönderdiniz.
- Abdulcebbara.
- O kim.
- Gönderilen yardımı orada dağıtan kişi.
- Abdulcebbar
- Düdük. Recep İvedik içime kurt düşürdü. Bir arasana
- Alo. Abdulsamet gönderdiğimiz yardım yerine ulaştı mı.
Ne
Ne
Ne
Vah vah
Şaban kandırıldık...