Bilmiyorum İstanbul’um!
Bilmiyorum İstanbul’um! Bilmiyorum;
Senin bu güzelliklerini,
Ne yapıp ne etsem de, kime nasıl anlatsam bilmiyorum,
Şu karamsar, nereye gittiğini, niçin yaşadığını,
Hayata bir anlam veremeyen, kimisi çıkarcı,
Kimisi can düşmanı, kimi ise can dostu,
Şu insanlara;
Senin o durgun gözlerle bakan boğazdaki akşamlarının ışıltısını,
Şırıl şırıl akan derelerini, içinde mutluluğu bulunduran,
Şu temiz, şirin ve küçük köylerini, kasabalarını
İçinde hazineler, ne yüce mutluluklar, dostluklar barındıran,
İnsanların, “öylesine bir deniz işte” dedikleri,
Şu sakince akan Haliç’ini...
Ne yapıp ne etsem de, nasıl anlatsam da şu insanlara?
Onları senin o güzelliklerinin içinde bulundursam,
Hayata bakış açılarını değiştirsem.
Onlara bu hayatın ve senin,
Aslında ne kadar yaşamaya değer olduğunuzu,
Bu hayatta bulunmak için,
En büyük nedenin senin olduğunu
Senin bu göz kamaştırıcı güzelliklerinin,
Ne pahası biçilmez olduğunu ve aslında
Yalnızca bu hayatı ve seni
Perdeler arkasından gören, bütün bu güzelliklerini
Yaşamayı bilmeyip de bu hâle getirenlerin
Sadece ve sadece insanların olduğunu
Ne yapıp, ne etsem de,
Bu dünyaya, kime, nasıl haykırsam?
Nasıl söylesem?
Bilmiyorum İstanbul’um Bilmiyorum!
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 19:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurten Binici](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/23/bilmiyorum-istanbul-um.jpg)
Mürsel Adüzel
Mürsel Adüzel
TÜM YORUMLAR (3)