Kaç yalnızlık eskittim bilmiyorum
Nerede başlayıp nerede bitti,
Mevsimlik sevdalar
Hüzünlerde boğuldum…
Savrulan yapraklarla
Çölü genişledi, içimin
Eski yanılsamalarım yeniden başladı
Ufkumdan bir yıldız daha aktı
Yalnızlığa…
Yalnız, solgun rengim
Hangi sonbaharda bilmiyorum
Kumsaldan yeni ayrılan gençliğim
Git gide uzaklaştı benden
Gençliğim nerde bilmiyorum
Rüzgâr savurdu bir bir yıldızları
Uzak karanlıklara
Nereye gitsem
Her yerde biraz,
Hatırda tutulan
Silinmeyen anılar belleğimde
Belleğimi ne zaman yitirdim bilmiyorum
Ne yana baksam
Namluya sürülmüş kurşunlar
Alır yüreğimi,
Gelinlik beyazıma
Yol alır…
Geniş çölünde içimin
Hep bir sen bulurken
Yüreğim kimde bilmiyorum…
Kayıt Tarihi : 19.2.2008 15:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Namluya sürülmüş kurşunlar
Alır yüreğimi,
Gelinlik beyazıma
Yol alır…
Geniş çölünde içimin
Hep bir sen bulurken
Yüreğim kimde bilmiyorum…
....yüreğiniz hep yazdırsın..kutlarım
Gerçekte, hüzünkârlıkla sarmaşdolaş. İçinin alttan alta işleyen, incecik elemleri var. Nasıl oluyor da, o hüzünkârlıktan, o elemcil 'pshkye'den, bunca rahat dizelerle kucaklaşıyor; imrenilesi hayretler yaşıyorum okudukça.
Başöğretmenlik taslamadan, toplum mühendisi numaralarına hiç yatmadan (didaktizmin bataklığına gömülmeden), öyle bir işaretliyor ki insan hallerini, 'işte, şiir bu!' diyorsunuz, ister istemez.
Nurhayat'ı izleyin. Şiir(ler)indeki lirik hassasiyetlerin aynı zamanda 'toplumsal yaralarımız' üstünde, devrimci bir çığlıklanma olduğunu saptamakta gecikmeyeceksiniz.
Namluya sürülmüş kurşunlar
Alır yüreğimi,
Gelinlik beyazıma
Yol alır…
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
TÜM YORUMLAR (5)