Bilmezdi kimseler
Sabah yoktu ki lügatımızda
Uçuvrerirdi sanki önümüzden
Tanyeri ağarırken başlar telaş
Akşamlar gelirdi durmsdan üzerimize
Dur durak bilmeyen köylülerimiz ile
Yorgunluk nedir bilmezdi kimsecikler
Karışırdı kalkar kalkmaz Komutlar birbirine
Geç kalmayalım ele güne karşı, haydi işe
Tohum bekler toprağı,bostan çapayı
Odun balta ister,harman düveni
Dibek keşkek ister yaygı erik kurusunu
Gün ağarmadan başlamıştır feryat figan
Öğlen olmuş sayılır güneş doğar doğmaz
Her ferdin üzerine çöker tatlı bir telaş
Ağızlardadır hep nereden duyulmuşsa
Erken kalkan işine geç kalkan düşüne düşüne
Bitmiştir hazırlıkları haydin yola
Hazırdır Bebenin maması ocakta
Uyanınca verir sormuğa sarıp bu un
Beşikte uyuyup uyanacak tıngır mıngır
Evlek evlek bölünüp saçılacak tohumlar
Tırmık ardında buluşacak toprak anayla
Gün bitecek üzerimizden süzülerek güneş giderken ufuktan geldiği gibi ay doğarken
Çekilir elayak işten bir kez daha
Tüm bu uğraşlar başlı başına
Sofralar boş bacalar odunsuz kalmasın
Fırınlar hamursuz samanlık samansız
Devran böyle dönecek sanırdik hep
Paytak civcivler dolaşacak köy meydanında
Kim derdiki yıllar sonra buralarda
Değirmenler okullar kaderine terk edilecek
Unutulacak karaelmasın ismi taş kömürü
Domuzdamcı kazmacı yol marangozu
Kapıcı denince akla hiç bir şey gelmeyecek
Beş binden fazla ağıda saygı gitmeyecek
Merdivenleri saracak kangren gibi
Sarmaşık şehmelik eğrelti bıyan otu
Ne bilirdi garip anam tarlarar orman olacak
Evlatlar gurbet ellerde bir bir mekan tutacak
Muharrem Akman
2 temmuz 2018. Zonguldak
Muharrem AkmanKayıt Tarihi : 2.7.2018 05:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!