Nasıl kıydın muhabbetin özüne?
Canınken cananı çekip attın yâr
Lânetullah perde moldu gözüne?
Soğuk suyu, pişmiş aşa kattın yâr
Ben Yûsufun idim senin Züleyha
Şahsenem, Aslıhan, Şirine aha
Sevda rüzigârı değmeden daha
Geceleri neden ayrı yattın yâr?
Âşkın basmış idi yüreğe mührü
Sen idin kameri ,Yıldız, mihri
Sendin tenvir eden karanlık dehri
Nâr bahrine batıp orda yittin yâr
Yıllar yılı çektirdiğin kahiri
Ekmek diye yedirdiğin zehiri
Zühre idin kölen olan Tahiri
Kıskançlıkla hasudluğa sattın yar
Bir kez olsun öf demedim ben sana
Kara Dudu olma demiştim ama
Dikiş tutmaz artık açtığın yama
Kırk yıllık sevdayı ezip yuttun yâr
Haraboldu âşkla örülen hisar
Sevdanın yerine sam yeli eser
Demiri, çeliği damla su keser
Alevlenip yandın duman tüttün yâr
Seher yeliyle külünü savurdun
Dokununca; Kâf dağını,devirdin
Cennete ileten yolu çevirdin
Bilmem bana bunu nasıl ettin yâr
İSLÂMİ’ye dar eyledin dünyâyı
Dedin ki git dolaş güneşi ayı
Unuttum kerratı bilmirem sayı
Gönül gülzârımdan çıkıp gittin yâr
15 Mart 2020
Kayıt Tarihi : 15.3.2020 11:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!