BİLMEM
Söylesem derdimi yazsam sıraya
Dostlarım duyarda sezer mi bilmem
İlaca dermana geldim yaraya
Köhnemiş kabuklar azar mı bilmem
Derdimi dinleyen dostlara selam
Geldim ki edeyim bir iki kelam
Özünde bozulmuş bu devri âlem
Feleğin ettiği Pazar mı bilmem
Oturup düşündüm ben bazı-bazı
Fukara ne zaman görecek yazı
Alnıma yazılmış bu kara yazı
Acep rahme gelip çizer mi bilmem
Ayrı kaldım vatanımdan elimden
Soyka gurbet bir şey gelmez elimden
Figanım sorarsan gülün elinden
Naşi bağban bağı gezer mi bilmem
Gel behey cananım cevretme yeter
Yükledim göçümü beklemez katar
Sılanın özlemi gözümde tüter
Hasretlik bağrımı ezer mi bilmem
Hasretin çektiğim gül yüzlü canan
Hayalin saklımda gitmiyor bir an
Düşündüm maziyi ağladım inan
Yarda gözyaşların süzer mi bilmem
Seslendim sesime canan gel diye
Garibim kapında belle kul diye
Bu canım yoluna olsun hediye
Beyaz gerdanına düzer mi bilmem
Kaybettim aklımı deli gibiyim
Sen yoksan inan ki ölü gibiyim
Meyvesiz ağaç tek çalı gibiyim
Talihim mi kara nazar mı bilmem
Bende bir bendeyim meydanda halim
İnsansın insana eyleme zulüm
Merhamet dilendim ey kanlı zalim
Beni de deftere yazar mı bilmem
Haykırdım derdimi yellere döktüm
Denize deryaya sellere döktüm
Bağladım ucuca göllere döktüm
Acep Van gölümü hazar mı bilmem
Sevdana delidir gönlüm ezeli
Yoruldum cihanı revan gezeli
Sallanıp karşımdan geçen güzeli
Acep Mizani’ye yazar mı bilmem
Taner Karataş (Ozan Mizani)
Taner KarataşKayıt Tarihi : 13.4.2011 09:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!