Gezinsem günlerce her kıvrımında
Gözlerin bana pas verir mi bilmem
Yüzüm yine iki dağ ayrımında
Zirveler kıymetim bilir mi bilmem
Çıkmak istemedim girdim mahzene
Seninse kıvranmak düştü hissene
Dört elle sarılsam dört bir gamzene
Gözlerin çabamı görür mü bilmem
Dokunduğum yere ateş düştü mü
Hazzın senden önce çığrın aştı mı
Sessiz kaldın yoksa şevkin kaçtı mı
Kaçsa da bu deli durur mu bilmem
Senin anahtarın kalçanda iki
Islanmış saçların kaldırmaz yükü
Utandığın şeyi yapsam mı peki
Yapsam da kıvamı olur mu bilmem
Alçak tepelerin üstüne çıksam
Aklımı ıslanmış vadiye taksam
Varolan ne varsa içinde yaksam
Sonraya mecalim kalır mı bilmem
Altına serilsem yağan yağmurun
Toprağa değdikçe sıçrar çamurun
Dünya yıkılsa da olmaz umurun
Delin ateşinle erir mi bilmem
Kayıt Tarihi : 17.3.2011 17:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Güzel olmuş tebrikler..
anlatım tekniğiyle sunulan ve insanoğluna Tanrı tarafından
verilen en büyük ödülün, anlatılmayacak, sıkıntı duyulacak
bir yanı olduğunu hiç düşünmüyorum. Dünyada yaşayan bütün
insanlar, üç aşağı beş yukarı bu oyunu bilirler ve hemen
hemen böyle oynandığının farkındadırlar. Kaleminizi ve
başarılı çalışmaızı kutluyorum. Paylaşım için teşekkürler...++
TÜM YORUMLAR (6)