Bilmelisin
Günün geceye nasıl karıştığını.
Dövüşürken karşındakini öldürebileceğini,
Katil olabileceğini,
Toprağa düşen her tohumun bir gün fidan,
Sonrasında ağaç olup, meyve vereceğini.
Bilmelisin...
Gözlerimde kan uykusunu taşıdığımı,
Dip dalgalarına kafa tuttuğumu,
Sevdanla dünyaya gelip, onu yüreğime
Hapsederek gittiğimi,
Bilmelisin...
Kaçıncı asır geliyor sıradan,
Hangi kuytu köşede hoyratça kaç fahişe sevişiyor delice.
Yazarlar niye öldürülüyor böylesine güzel bir memlekette.
Damlarda artık horozlar bile ötmüyorsa.
Bilmelisin.
Yeditepeli şehrimde karartma geceleri oluyorsa,
Sokaklar tekin değilse ben seni uğurluyorken,
Gözlerinde zifiri yaşların simsiyah taneleri ıslatıyorsa yatağını,
Toprak bile artık uykusundan kalkmaya utanıyorsa,
Bilmelisin.
Bu ne biçim memleket,
Bu ne biçim kavga,
Bilmelisin.
Kardeş kardeşe nasıl? kırdılıyor
Analar neden? ağıtlar yakıyor
Kurşunlar şarjöre niçin? tek tek sıralanıyor
ve daha uzun, yorucu günler neler? adına bekliyor bizleri kuytuda.
Bilmelisin.
Bilmediğin ne varsa bilmelisin.
Bilmediklerinin ardından gitmelisin.
Denizimin yitik delhizlerinde kaybolmalı.
Tekrar oradan bana çıkagelmelisin.
ve seni nasıl? her gün hatırlarcasına.
sevdiğimi de bilmelisin...
Kayıt Tarihi : 11.5.2008 11:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!