Çocukluğumuzdan beri hep şunu öğrendik
“Birlik ve beraberliğin yolu bilgiden, bilinçten geçer”
Aksini düşünen var mı? Sorusuna hep hayır dedik
Evet, aksini düşünen yoktu, bilgi ve beraberlik eşittir birlik
Nerede varsa, ayrılık, ikilik, çatışma orada vardır cahillik
Büyüklerimiz böyle dedi
Hocalarımız böyle öğretti
Camilerde hocalar vaaz verdi
Siyasiler hep bir ağızdan sözlerini yükseltti
Eğitim, öğretim hep böyle gelişti
Şimdi bakıyorum hayata
Sanki hepsi yalanmış, sözler sanki büyük bir aldatmaca
Toplumun cahil sayıldığı günlere bakıyorum
Ta çocukluğuma, köy hayatıma, eski mahalle hayatıma iniyorum
İnsanlar birbirine karşı saygılı sevgili, yardımsever
Çoğu yerde IMECE usulü hâkim, herkes birbirine yardım eder
Ama gelin görün ki, insanlar eğitim gördükçe bireyselleşiyor
Cahilliklerini bitirip aydınlandıkça bencilleşiyor
İnsanlardan selamı, sabahı kesiyor
Ağızlarda bir türkü, insanı sev, say ama hayata geçmiyor
Karşı karşıya iki komşu birbirinin kapısını çalmıyor
Aynı apartmandaki insanlar birbirini tanımıyor
Kimi doktor, kimi avukat, kimi mühendis birbirini görmüyor
Sadece insanlar işi düştükçe, çıkarı oldukça ilişki kuruyor
Gördüklerim, yaşadıklarımla aklım karıştı
Sanki kavramlar yer değiştirdi, sözler birbirinin karşıtı
“Bilgide, bilinçte yok birlik, var çıkar çatışması
Cahillikte, var birlik, dirlik, IMECE usulü, insan birbirinin yardımcısı”
Aydınlıkta, çağdaşlıkta birlik var diyenlerin tartışmalarını seyrediyorum televizyonlarda
Bağıra çağıra, halkı, insanları cahillikle suçluyorlar, sanki kendilerinde emir kumanda
Soyunmuşlar halkı kendi isteklerinin doğrultusunda tornadan geçirmeye
Kabul etmeyenleri, karşı çıkanları karalıyorlar, gerilici, çağdışı diye
Bir baskı, bir dayatma, sonu gelmez biçimde
Kendi aralarında bile birlik arama, birbirlerini yemenin peşinde
Hani tarihin birinde birisi demiş “ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz”
Lafa bakmayıp, bilenlerin işine baktığımda insanlar birbirini tanımaz
Bilgilendikçe, bilinçlendikçe, insan insanın kuyusunu daha iyi kazıyor
Cahillikle yapamadıklarını, hukuksal, siyasal, bilimsel başarıyor
Benim gördüğüm iş bu, artık laflara bakmıyorum
Aydınlandım diyenleri dinledikçe karanlıkta kalıyorum
Ağızlarından salyalar akarak tartıştıkları konularda kayboluyorum
İnsan için bir şeyler arıyorum yapılanlarda hiçbir şey bulamıyorum
Gördüğüm, bulduğum tek şey aydınlıkta, birbirilerinin haddini bildirme yarışı var
Okuyanların, diploma sahiplerinin, aydınlık, çağdaşlık laflarında sadece ayrılık var
Neredeyse herkes kendini aydınlığın bekçisi saymış
Kendi görüşlerini, diğer insanlara dayatmış
Neden böyle, nasıl geldik bu hale diye düşününce
Bulan var mı, acaba çözülür mü bu bilmece?
Dayat ilkelerini, kurallarını, kahramanlarını nereye kadar?
Aydınlıkta dogmalar üret, dikil insanın tepesine nereye kadar?
Adına özgürlük, çağdaşlık, aydınlık de, acaba kimler kanar?
Cahilken birdik beraberdik
Üç kitap okuduk beşe ayrıldık
Beş kitap okuduk paramparça kaldık
Ne derseniz birlik ve beraberlik için yasaklayalım mı okumayı?
Eski güzel günlere dönmek için yakalım mı bütün kitapları?
23.02.2011 – İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 23.2.2011 06:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/23/bilmece-213.jpg)
selamlarımla
Cehaletle , aydınlık bir geleceğe yol almak ne mümkün?
Sorgulatan şiirinizi paylaşması zevkti.
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (8)