Biliyorum Sizler de Ben Gibi

Bin cefa çektik yeter dercesine
Sökülüyor gözlerimde kaldırımlar
Bir dediğime bin olsun diye
Cenin oluyor tüm izler
Hak bedelini ödetircesine
Zaman aynasında
Hattuşaş’a dolanıyor kopuz telleri

Ay sinesini yarıyor sine yaşı
Milat dağlarını yıkarken kımız
Çağlar ötesi değişmese de su mavisi
Can sularında yıkansa da beden
Seher serinliğini sarartıyor
Güvensizliğin yarın planları
Boynu büken bilemedim yükü

Dilimde al yazmalı balam gözler
Kırkikindi yağmur izlerini sürüyor
Pankuş‘ta katun
Nerede günümüzde evrimi
Kuruntu yapma insanoğlu
Devam etmiyor mu
Asimilasyonda Bizans oyunu
Bizde Anadoluluyuz deyip
Hititler isyan ediyor işte buna

Kibelede toprak bereketi
Yad yad diye inler aç gölgesi
Kral yolunu şıngırdatsa da para
Kaçta kaç kimden dua alır Lidya
Ayrılık hutbeleşse de Ziggurat’ta
Gizeminle hala sırda olsan Sümer
İlahi dört kitapta anlatılsa da
Dersini almadı Nuh Tufanından insanlık

Girince süt banyosuna Cleopatra
Liderlik ateşi yakar Neron
Yükselirken roma dumanı
Yunan senatosunu yıkar cunta
Hellenist pırıltısıyla aranırken Karun
Yüzlerce ırmak yer yerini oynatır
Para profilli zenginlik peşine düşer
Sfenksler korumalı anti demokratlar
Emperyalizmin doğuşuna alkış tutar
Suların kızılında firavun başı

Kastta kasıt fakir başına düşer Hint
Hiyeroglif çivisi
Nil akıntısıyla sürüklenir gün sularında
Sosyalist dilinde kapitalist balı
Ne kaldı ne değişti
Kurumadı kurumuyor
Güvercin yuvasında kırlangıç yaşı
Kendini yazıyor göz bulanık sularda
Ben sevdikçe alırım nankör bakışı

Musa asasında İsa çarmıhında
Rabbin selamına durmadı mı börtül böcek
Muhammedi bakışında
Sevgi için konuşmadı mı sevda çiçeği
Uyan nefsin gaflet uykusu
Hiç ihanetliğin kılınır mı namazı

Nallarını kucaklarken uzak doğu
Ora ve bura aynı kan dercesine
Tozu toprağı yutuyor bin atlı
Baharat yanığı ipek yolu
Orta Asya türküsünü söyletiyor Akdeniz
Geni değişmemiş özgürlük ve binlerce şehit
Burçlarda dalgalansın diye 16 bayrak
Mete hanı karşılarcasına
Anadolu kapısında dimdik ayakta Atatürk
Solukları bir nefeste birleştirmek için
Heredot önünde diz çöküyor Teoman
Estikçe esiyor tarih sayfasından
Malazgirt’ten Sakarya
Irk mezhep farkı var mıydı Kurtuluş savaşında
Aç beni oku anla dercesine
Ona buna
Hatta sana bana esiyor ödünç rüzgarlar

Hüzne düşmüş ağlıyor tarih
Böyle olmamalıydı
Yarım kalmışlığın yol haritası
Düşündükçe yarınları
Parçalanıyor bakışlarımda
Yaşamın döngüsel direnişi

Soluklarda kervan yükü
Acısı parçalıyor yürekleri
Bak ağlıyor
Gözlerden düşen yağmur bebekler

Bırakın tuzakları
Bırakın açgözlülüğü
Kapatın kan kokan sayfaları
Geleceğin lekesi düşmesin
Yatarken gün yorgunu gözlere

Gelin birlikte
Duymaya engel koyalım kötülüklere
Gelin birlikte güzelleştirelim yaşamı
Biliyorum sizler de ben gibi
Düşünmek istemiyorsunuz vahşetleri
Düşünmek istemiyordunuz açlık sefaleti
Biliyorum sizler de ben gibi
Düşünmek istemiyorsunuz