Biliyorum Ben Neden Böyleyim

Mustafa Emirtaneoğlu
81

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Biliyorum Ben Neden Böyleyim

Bilmiyorum. ben neden böyleyim
Çığlık çığlığa isyankar haykırışlar dalga dalga dövüyor beynimin duvarlarını ve ne nazlı yakamoz ne umut vadeden gözü çapaklı şafaklar dindiriyor bu acımasız uğultuları
başka yer mi bulamadı Manyaktır bu diyenler olacak
Şu an mesela bir mezarlıkta içiyorum. halbuki en sevdiğimin bile kabrine gidemezken
İçerde maskeli bir balo ve ben salondaki temizlikçi
Dışarıda Maskeli bir balo ve kimin eli kimin bacağında kimin maskesi hangi kumaştan ölüler kadar sessiz kartal gözüyle izliyorum bu mezarlıktan hemde manyak bir sarhoş deme sanrınıza rağmen

bazen sırf eğlence olsun diye saçlarından çekilen, itilip kakılan ve tenefüs arası ,Okul bahçesinde, yalnız başına oturup, koşup, oynayan arkadaşlarını izleyen kekeme çocukluğumda böyleydi benim.
Mahallemde Hatırlanmaya değer haylazlıklarımda olmuştur tabi... şimdilerde yaşanamıyacak renkli oyunlar vardı o zamanlar mesela... bir çocuğun ağaçlara çıkma özgürlüğü bulutlarda yayılıp dünyanın en gelişmiş akademisinde eğitim görmesi gibiydi
oyun oynarken her çocuk sosyalleşme ve iletişim dersi, gözlerini kapatarak etrafında dönmesi, sek sek oynaması yalınayak koşup düşme anı fizik kurallarını, yol kenarlarında beş altı kişi pirilli(bilye)oyunarken ,birdirbir,saklambaç,tutmaca,
yakan top, gibi oyunlarda beden eğitimi,telepati,kişisel gelişim, hesap yapma,strateji ve matematiği,toprakla oynarken içindeki canlıları gözlemlemesi,Hayvan beslemesi biyolojiyi, doğayı dinlerken müziği öğreniyorduk üstelik ne öğrenmek için aynı kalıplara giriyor ne de anlamak için ceza kesen bir öğretmen gerekmezdi üstelik de bir kekemeye terapi niteliğinde bir bilimdi. okul denen hapishaneler ve öğretmen gibi gardiyanlar olmadan, tabii sözümüz meclis dışı.
Elbette yalnız bu kadar değil birde çocukluğumuzu süsleyen yeşilçam filmlerimiz vardı bizim. hababam sınıfı ve analığıyla adile naşidimiz, babalığıyla münür özkulumuz, az mı ağladım vatan sevgisi ve mertliği öğreten cüneyt arkının öldüğünü sandığım sahnelerde, inek şaban diye sevdiğimiz kemal sunalın öğretici komedileri, sonra muhabbet kuşları gibi sohbetlerine ve aşklarına doyum olmayan kartal tibetlerimiz, filiz akınlarımız, hülya koçyiğitlerimiz Türkan şoraylarımız vardı. Ve karakter kazanmamıza katkı sağlayan daha nice yıldızlar vardı yayıldığımız bulutlardan izlerken soğukta sarıldığın yorgan sıcaklığı ,sıcakta karpuz hellim tadı veren samimiyetler vardı Mavi boncuk gibi filmlerde
Hepsi bizde kaldı.
Ama neye yarar ki!
geleceğe sunulamayan bir geçmişin nesillere ne faydası varki
malesef yaģmalanan ülkeler, danalı,domuzlu, kuşlu yılanlı virüsler ve bombalar düşüyor ayağı çıplak kadınlar koşuyor ,çocuklardan çipli insanımsılar yaratmak istiyorlar virüs bahanesiyle.tabii onlarda da sınıf farkı olucak
İşte bu. Neden ? Banane ki... neden bende o maskeli baloda değilim?
neden benim bir maskem bile yok ?
Gerçi şikayet ettiğime bakmayın
çok denedim bana olmuyor
üstelik benim bir çocuğum yokken neden çocuğu olan yaşıtlarım, küçüklerim, büyüklerim ve çocuklar için üzülüyorum.üstelikde üzülüyor ama dokunamıyorum dokunamıyorum makyajlı,kılıflı,acılara
neden böyleyim?
Bi maskeli balo ve ben tezgahın ardında
Sahte gülücüklere ait dudakların
kadeh izlerini silerken
üstelik ne ışıklar tanıdık ne bilindik türküler
Dumandaki gölgeler oyalanıp dururken
duvarlara asılmış gelecek nesiller
Ne işim var mezarlıkta
Sonunu bile bile
Diye soran olursa
Burada maske düşer balo biter
M.eo

Mustafa Emirtaneoğlu
Kayıt Tarihi : 15.12.2020 16:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Emirtaneoğlu