Biliyorum bir gün veda edip gideceksin,belki veda bile etmeyeceksin.Nedenler sıkacak boğazımı,yüreğim cevap bulamamaktan ezilecek,acıyacak içim, kanayacak…Kabuk bağlamış yaralarıma tırnaklarımı geçirip kanatacağım yeniden yeniden.Alev alev yangınlarda yanarken ben sen duymayacaksın bile,sadece arkanı dönüp gideceksin.
Biliyorum bir gün veda edip gideceksin.
Belki veda bile etmeyeceksin.
Gün batımı sen de kaybolup gideceksin.
Hiç sabah olmayacak.
Dönmeyeceksin bir daha.
Gidişin vurgun gibi serecek ruhumu yerlere. Ölgün bir denizin kumsalında ben hep bekleyeceğim, gelmeyeceğini bile bile.Acılarım yeni acılara gebe kalacak. Kanayan yaralarımla bekleyeceğim seni. Ağaran saçlarımla, içimde dağ gibi büyüyen hasretinle bekleyeceğim.
Biliyorum birgün veda edip gideceksin.
Belki veda bile etmeyeceksin.
Usulca çekip gideceksin. Ben farkına vardığımda sen çoktan gitmiş olacaksın. Ne kokun kalacak odamda, ne de kapı kolunda parmak izin. Bütün eşyalarını toplamış aynaya son bir kez bakıp kapıdan çıkmış olacaksın. Son trenle çoktan varmış olacaksın son istasyona. Arkandan koşacağım deliler gibi etrafta seni arayacağım… yağmuru sırtımda taşıyacağım saatlerce. Ve eve dönüp sabaha karşı aynada son görüntünü arayacağım.
Biliyorum bir gün veda edip gideceksin. Hatta belki veda bile etmeyeceksin. Sadece gideceksin… git… nasılsa bir gün gideceksin. Şimdi git. Sevdamızı gömüyorum yüreğime, yaşayamadıklarımızı doldurulup içine git. Aklını ve yüreğini bırakıp arkanda,bedenini al ve git. Hayallerimizi hülyalarımızı, rüyalarımızı avuçlayıp git işte. Boynunu önüne eğip, saçlarını yüzüne döküp,omuzlarını çöküp,sürükleyerek bedenini çek git.
Kayıt Tarihi : 31.8.2008 21:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!