Biliyor muydunuz.... Şiiri - Yorumlar

'sevmek acı bir arzu derler'

şiir ne güzeldin sen

Sevgiyle

sevmenin imlası yok
kutlarım
namık cem

çok severek okudum..
zaten ben bütün şiirlerinizi çok beğeniyorum..
tebrikler güzel insan...

Bence bilmiyorlardır, bazen şiirlerde yazılanlar gerçek hayatta yaşanılanlara hiç uymuyor. Şair kendi iç dünyasında ki hayallerini umutlarını yazarken bu duygularını gerçekte yaşama getiremiyor. Bu yüzdende şiirlerin arasında kaybolmayı yeğliyor sanırım. Anlatımınız bir harikaydı, yüreinizin sesi susmasın. Sevgilerimle...Antolojimde

bir dünya ki yaşanılası sevilesi..aşkları ile kavgaları ile...hasret ve tutkularıyla..yürekten kutlarım şairim..

ÇOK GÜZEL Beğenerek okudum.tam puanla kutlarım. Bu sevgiler
böyle güzel kalsaydı,bozulmasaydı, Biliyor musunuz çok manidar şiir.Saygılarımla.
GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ

'Yıldızların ışığının neden söndüğünü
Pervazsız bir gökkuşağının
Gecede saklanmasını ve
Islak bir bulutun yağmursuz hayallerini kim bilecek.
Siz de bilmiyordunuz
Parçalara bölünmüş yaralı hasretleri
Siz de bilmiyordunuz
Yaşanmamış yalnızlıkların
Kırkı çıkmış yasını …'

Nilgün Hanım, sevgili Nilgün Hanım,
dilinizi, şiirlerinizi, duygusallığınızı,
velhasıl sizi çok seviyorum...
Gönülden kutlarım. Sevgilerimle... Hâlenur Kor
Tam puan

Üst okumalar yoluyla şiiri sindire sindire okuduğunuzda sürükleyici ve şiirsel anlatımın hem şairini, hem de okuru denetlemekte olduğunu anlamakta güçlük çekmezsiniz..

Çünkü yanılıyor olabilirim ama şiirin gündelik yaşamın içinde ayrıntıda durur gibi olmasına karşın ıskalanması olanaksız üç ayrık olaya tepki olarak yazıldığını sanmaktayım.

Sözünü ettiğim üç olayın da kendine özgü bir öykü kurduğunu,şiirde konuşan özne’nin bu öykülerin de öznesi olduğunu söylemek olası.

Erkek egemen anlayışın kadın’a bakış açısından özgürlük anlayışına karşı redci bir tavır içinde olduğunu görmekteyim Şair’in.
Kadının masumiyet kriterlerini göz ardı edenlere verilebilecek en donanımlı yanıtlar vardı şiirde.

Şiirine duygu içinden bakan,düşünce boyutunu baktığı duygularla irdeleyip temellendiren bir bakışın öncelendiğini görüyorum dizelerde.

Ortaya konulan bu şiirsel ürün aslında birikimlerin dışavurumu durumunda.Çünkü sözünü ettiğim öykülerin öteki ikinci kişilerin zaaflarına dönük yorumsayıcı bakış konulan tanıyı da sezdirmekte.

Olması istenenle /olunmaması gerekenler arasında kurulan bir denge var şiirde.Bu dengede karşı tarafın çoğul olmasına karşın ağırlıklı olamadığı kesin.
Dil,duygu ve rol kalıpları bakımından da ‘siz’ şiirden hak ettiği ölçüde dersini alıyor .

Her dizenin başını tutan sözcükler ve ona bağlı olarak büyüyüp gelişen dizeler/şiir bölümleri ,istemlerinin biteviye yerine getirilmesini dayatanlara aslında bir tokat gibi iniyor.
Şiirdeki sızılarla yaşamın dramatik görüntüleri arasındaki çelişkiler aslında karşı cinsler arasındaki hesaplaşmalara yönelik gerçeklerden saltça birkaçı…

Kadının eş,anne,birey üçgenindeki kimlik sorgulayışını ,psikolojik çözümlemelerle derinleştirilen çatışmalarını şiirsel bir anlatımla dile getiren Değerli Zeynep Nilgün’ü,kendi kalitesinden ödün vermeksizin altına imzasını koyduğu bu güzel/özel şiirinden dolayı kutluyorum.

Erdemle.

'Uzun şiirin prensesi' diyeceğim artık. :)
Kıskanmamak mümkün değil. Bu kadar uzun şiirle okuyucuyu sıkmadan tutabilmek, uzun soluklu ustaların işidir. Anlatım ve dil bakımından zaten söylenecek bir şey yok. Şiirsellik ise harika...
Yürekten kutluyorum Zeynep Hanım.
Saygılarımla.
ANT+

'Aşkların, aşklardan' farkı mı şiir? Üstünlük değilse bile, daha bir 'ayağı sağlam basanının', harc-ı alem olanına sitemi mi?
Kısa dipnotunda yazıyor.. 'Sevmek ne güzel...' Bana göreyse, sevmek 'varolmak, yaşamak' demek... Sevmeyi beceremeyenin, herşeyi becereceğini bile bile... Ama bir tek 'huzurlu yaşamayı' beceremeyeceğini bilerek...
Sevmelerin altı dolu olmalı ama... Seven, bir başka seveni kıskanmamalı...
Şiirden bana geçenlerdi Nilgün Hanım... Ve yine 'coşkulu, gürül gürüldü' şiir...
İçten tebriklerimle...