Biliyor musun Nereden Geliyorum?

Oruç Aruoba
14 Temmuz 1948 - 31 Mayıs 2020
67

ŞİİR


94

TAKİPÇİ

Biliyor musun Nereden Geliyorum?

Oradan:
senin gideceğin yerden-
en dibinden
acıların
en içinden
sevinçlerin:
ikimizin gideceği yerden.

Oradan:
ikimizin olduğu yerden-
çevremizden gelen
etkilerden sıyrılıp,
kendiliğimizden
oluştuğumuz yerden.

Oradan:
bizim yerimizden-
ikimizin de geldiği yerden:
yenilgiden
üzüntüden
yeşillikten
mavilikten.

Biliyor musun
nereden?

Yaşamın en dibinden.
İçtenliğin en içinden.

Sen ve ben
neden
gelmişsek ve gideceksek
o yere, o yerden
kendiliğimizden,
gideceğiz ve geleceğiz
o yere
yeniden-

Sen ve ben
yeniden ve yeniden.

senin elin
serin elin
benim elim
derin elim

senin elin
benim elim
benim elim
senin elin

senin elim
benim elin

dingin elin
suskun elim

Gidiyorsun:
Bütün ışıklarımı göndersem seninle
aydınlanır mısın?

Gidiyorsun:
Bütün sevinçlerimi göndersem seninle
mutlanır mısın?

Gidiyorsun:
Bütün hüzünlerimi göndersem seninle
üzülür müsün?

Gidiyorsun:
Bütün acılarımı göndersem seninle
yıkılır mısın?

Ben
üzüntülü ve yıkık
kalırken
sen
aydınlık ve mutlu
git
ışıklarımla ve sevinçlerimle:
üzülme
yıkılma
aydınlan
mutlu ol.

ışık ol
aydınlık ol
sevinç ol
mutluluk ol.

Bırak bana
hüzünleri, üzüntüleri
acıları, yıkımı-
al götür
ışıkları, aydınlığı
sevinçleri, mutluluğu.

Gidiyorsun:
Bütün kendimi göndersem seninle
götürür müsün?

Bak, denizdeyim
diyecektim:
bir serin ürperti
yaladı geçti dalgaları-
diyemedim.

Zaten
yoktun ki.

Kim bilir
nasıl kuru, nasıl tozlu
nasıl gürültülü-
ama, belki
nasıl da renkli, nasıl canlı
nasıl dingin
bir yerdeydin
günboyu.

Şimdi son pırıltılar çekilirken
suların üstünden
sen, belki
nasıl kuru, nasıl cansız
nasıl boğucu
bir yerdesin-
ama, belki de
nasılsa renkli, canlı, dingin-
yerliyerindesin.

Ama
yoksun ki.

Bak, denizdeyim
diyeektim-
diyemedim.

Oraya
senin olduğun yere baktım.
Bir serin ürperti gibi
yaladı geçti dalgaları
o eski deyiş:
How do I love thee?
Let me count the ways-

Gördüm seni.
Geldin gözümün önüne:
nasıl da duru, nasıl arı
nasıl canlı-
kuru, cansız, boğucu
yerinde,
bütün bezginliğinin içinde
denizde gibiydin.

Ama
yoktun ki.

Bak, denizdeyim
diyecektim:
bir ıslak esinti
düştü dalgaların üstüne-
diyemedim.

Zaten
yoktun ki.

Yokum ben sensiz
yoksun sen bensiz

benimle sen
seninle ben

Var mısın?
Yok musun?

Yok musun?
Var mıyım?

Orada
beni düşünüyorsun
Hissettim bunu:
Bir şiddetli rüzgar gibi
aşarak tepeleri
geçerek boğazları
ulaştı buraya
geldi dokundu bana
düşünmen beni.

Orada
beni düşünüyorsan
hissetmelisin bunu:
Bir rengarenk ışın gibi
aşarak tepeleri
geçerek boğazları
ulaşmak oraya
gelip dokunmak istiyor sana
düşünmem seni.

Oruç Aruoba
Kayıt Tarihi : 27.4.2002 01:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Sanatçılık başlıbaşına Allah vergisi bir durum . Bu konuda benim söyleyebileceğim , Merhum tam bir edebiyat emekçisi idi
    Çok gayret etti .

    Cevap Yaz
  • Ayşe Karabulut
    Ayşe Karabulut

    Ah şiirler, dip akıntısı, yürek sancısı, hep gizli kalacak gözyaşları, tüm benliğimizi ıslattığı fakat kimsenin göremediği, acı olanda bu ya...
    Kalemi kutlarım...

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay

    sonunda geldiğimiz yere geri döneriz şair...tıpkı, cinayet işleyenlerin, cinayeti işledikleri yere geri dönmesi gibi...yani, kovulduğumuz yerdir, bulunduğumuz yer...

    Işıklar ile şiirler içinde uyu...

    Cevap Yaz
  • Ceyda Çarpan Kutlucan
    Ceyda Çarpan Kutlucan

    90’ların hemen başında tanıştım Oruç Aruoba dünyasıyla. ’’de ki işte ‘’ allak bullak etmişti genç dimağımı.Ankara zemherilerinin en sıcak mekanı, fakülte kantinin bir köşesine sinip zincirleme çay eşliğinde (!) ,sonra toprakların alacağı kara kuru bir oğlana Aruoba okurdum.Kocaman gözleri daha da kocamanlaşarak dinler ve biteviye ünlerdi; ’’Vaay !...’’

    “Yaşamının büyük bir bölümü, yaşamına yön verme çabalarınla geçecek -öyle ki, gün gelecek, bakacaksın, yaşamın, yön bulma çabasıyla döne döne, yola hiç çıkamamış..
    Yaşamın yönünü bulmaya çalışırken, yaşamın yolunu bulamayacaksın.
    Yaşamın, yön bulmaya çalışırken, yolsuz kalacak
    -yaşamın yönünü bulacağım derken, yolunu yitireceksin.
    -sonunda yaşamın yönünü bulsan -bulduğunu sansan- bile, bakacaksın ki, yolunu yürüyecek durumda değilsin artık..
    Yaşamın, yönsüz-yönü olsa bile, yolsuz- kalacak:
    Yönsüz hem de yolsuz yaşayacaksın.
    Yaşamın yolu hiç olmayacak;
    belki, yönü olsa bile
    Yaşamın yolu yok.” (de ki işte)

    Aynıyla vâkî…Tam da öyle oldu Oruç Hocam…Yaşamın yolu hiç olmadı !..
    Sonsuza kadar dinlen şimdi orada,senden önce uğurlananların yanında…

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "İNSAN BİR YOLCUDUR! YOLCULUK İSE; RUHLAR ALEMİNDEN, ANA RAHMİNDEN, ÇOCUKLUKTAN, GENÇLİKTEN, İHTİYARLIKTAN, ÖLÜMDEN, DÜNYADAN, KABİRDEN, BERZAHTAN, MAHŞERDEN, MİZANDAN, HESAPTAN GEÇİP CENNET YA DA CEHENNEMDE SONA EREN UZUN BİR İMTİHAN SEFERİDİR!"

    "ŞU DÜNYA BİR MİSAFİR HANEDİR! İNSAN İSE ONDA BİR MİSAFİRDİR AMA VAZİFESİ PEK ÇOK BİR MİSAFİRDİR! VAZİFE İSE; BU KISACIK DÜNYA HAYATINDA CENNET İSİMLİ SONSUZ SAADETLER ÜLKESİNİ KAZANMAKTIR VESSELAM!"

    Herkese hayırlı sınavlar dileriz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Oruç Aruoba