Aşk varken,
Bütün evren, şenlik havasında
Ağaçlar şarkılarını söylediler
Kol kanat dallarıyla...
Bütün gökyüzü eğilmiş yerle bir olmuş
Denizle yanak yanağa
Gelme pahasına.
İlahi bir danstı yeryüzünde,
Asla unutulmayan,
Kıskandıran edasıyla...
Ya aşkın çaresizliğinde neler oldu?
Nerden bileceksin dostum
Yanaklardan dökülen sıcak yaşları,
Yürekte duyulan sızıları,
Ağaçlar bile ağlıyordu kuşlarla birlikte
Aşkın yasıyla kapanmıştı dudakları.
Ama şimdi...
Onlar da biliyor, ben de...
Umutlar bitti dereler akmaz,
Gök artık değil mavi.
Sordum yad ellere sevgili nerde?
Dediler; o,şimdi kaf dağına gitti.
Geride bıraktıkları,
Sana yakılan ağıttı.
Duymaz olsaydım ben bu haberi,
Yüreğim olmuştu çaresiz hasta
Dünya başıma yıkılsaydı keşke..
Bilir miydim?
Sana ait ruhumun,
Aşk varken iyilik meleği,
Gittiğinde azrail’ im olacağını
Kayıt Tarihi : 15.8.2006 14:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sana ait ruhumun,
Aşk varken iyilik meleği,
Gittiğinde azrail’ im olacağını....harikaaa ben bu acıyı iyi biliyorum kalemine saglık saygıalrımla yıldırım şimşek
Samimi bir üslup,yalınn bir dil.Uyak kaygısı , ölçü kaygısı taşımayan bir şiir.Söylemek gerekirse ben şiirde şeklin'biçimin'en az 'içerik' kadar önemli olduğunu düşünüyorum.Ama sıfr ölçülü ve uyaklı olsun diye de gereksiz sözcüklerle doldurulmasına karşıyım şiirin.Burada önemli olan dengeyi iyi koruyabilmek.
Şimdi içeriğine gelelim.Evet aşk başa düşmüşse agaçlar da şarkı söyler,gökyüzü de yere yaklaşır denizle flört eder,sevişir.Aslında doğrudur da. Açık ve nemsiz bir günde gruba baktığınızda gökyüzünün denizle birleştiğini görürsünüz.Bu tamamen bir yanılsama ,göz aldanmaısndan başka bir şey değildir. Ama burada nedeni bilinen bir olayı daha güzel bir nedene bağlama(hüsn-ü talil) sanatın çok da başarılı bir biçimde kullanıldığını görüyoruz.
Ya aşk çaresiz kalmişsa işte o zaman durum değişir.yanaklardan sıcak yaşlar dökülür;yürek sızlar,ağaçlar kuşlarla birlik olup ağlaşırlar.Sevgilinin yanındayken hiç kapanmayan dudaklar artık artık yastadır,açılmamak üzere kapanır..
Akan dereler bile akmaz olur,her zaman mavi diye bildiğimiz gökyüzünün rengi bile değişir üzüntüsünden.
Sevgili gitmiştir artık .Hem de kaf dağının ardına. Onun oradan dönmesini beklemek boş bir hayaldir sadece.Gidip de oraya dönen olmuş mudur ki sevgili de dönsün.
sevgilinin bir daha dönmemek için gittiği(öldüğü) gerçeği ilk zamanlar kabul edilmez. Sanki bir gün bir yerlerden çıkıp geliverecekmiş gibi umutla beklenir.Günler geçtikçe o 'umut' azalır ,azalr,azalır ve bir an gelir ki 'ölüm' gerçeği kabul edilir.
ve sevgiliye adanmış olan ruh,aşk varken iyilik meleği olan 'o ruh',aşk gittiğinde ,yani sevgili öldüğünde, sevgilinin 'Azrail'i olur,sevgilinin ö- lümüne neden olur.Çünkü sevgiliyi hayata bağlayan,ona yaşama sevinci veren'aşk' yok olmuş,gitmiştir.'Aşk' yoksa yaşamanın da bir anlamı yoktur...
Harika olmuş ellerine,yüreğine sağlık...
TÜM YORUMLAR (3)