Susar bakmassın bilirim.
Vazodaki güller gibi.
Birinin kuru yaprakları, diğerinin boynu bükük dalı gibi.
Sonra kafanı kaldırır, Kaşlarını üzerime düşürür gidersin,
Bilirim...
Dokunsam tutuşur, Kıssam köpürürsün.
O dakikadan sonra hangi şiiri okusam yüzüme çarparsın
Bilirim...
Sussam kızar, konuşsam kırarsın.
Gülsem yüzün asılır, ağlarsam ne yaparsın?
Bilirim seni hiç bilmediğimi.
Kimsin?
Bembeyaz ihtimalim, kara düşüm.
Ne kadar gerçeksin?
Ne kadar sevgilim?
Ne kadar sevdiğim, ne kadar sevildiğimsin?
Söyle ne kadar sevgilimsin?
Vakit geç...
Mevsim hazan olunca başlar yalnızlığın soğukluğu ve böyle sürer gider.
Yalnızlığın hangi evresi sıcaktır ki?
Bu beyazın miladı hazan ayı mı?
Yoksa kaybolduğumu anladığım an mı?
Senmisin tüm bu soruların sebebi yoksa cesedimin sağ oluşunadan mı?
ey sevgili...
Tenlerimizin renginden mi?
Tutuşmuş derin düşüncelerimizde terlerimiz,
Aynı çizgide gözlerimiz.
Ne kadar karışır birbirine ayrı gecelerde aynı düşlerimiz?
Ne kadar sevişebiliriz?
ey sevgili...
Kimbilir belkide sen kırmızıyı ben ise laciverdi sevdiğim içindir yabancılğımız.
Belkide ilk defa kırmızıyı seven birsini sevişimdendir ayrılığımız.
Ne kadar ayrılabiliriz?
Yazsam silinir herşey, çizsem karalanır, söylemeyi beceremem ki hiç.
Bu sevdanın ayazında ne isteyebilirim ki senden?
Buz tutmuş bu vakit bakışlar.
Üzerine karlar yağmış cümleler içinde hangi adımını atsan izi kalır.
Güneş doğar eriyip kalbinden avuçlarına akar,
Eski aynalara bakmadan hatırlayamassın.
Kanamadıkça yaralar acımazsın, Gidiyorum dersin kalp kırarsın
Unutma sevgili hatırladıkça gelir tuz basarsın.
Sonra çiğ damlaları düşer kirpiklerine, su olur akarsın.
Yine buz tutar dereler o eski yarandan kanarsın.
Akşam olur ışaklar yanar, sen hep karanlıkta kalırsın.
Yalnızlığın en derin kuyusundasındır.
Çünkü hazandır.
Çünkü soğuktur ve karanlıktasındır, yüreğinin bir kenarında kanaman...
'Kanadığımı unutma sevgilim, belki bir gün hatırlar gelir tütün sararsın.
Bahar gelir, yapraklar yeşil olur, Zeytini gözlerinde masmavi denizler olur,
Beyaz bulutlarını giyinir çıkarsan kaldırımlara
Özgürce bağırırsın 'gidiyorum dedim ama uzağa değil Muradım'a'
Gün olur, laleler açarsın yanaklarında, güler dudaklarında güller,
En sevdiğin mısraları en sevdiğin saçlarına takarsın.
Kısacık kestirip saçlarını, kısacık mutlu şiirler yazarsın beni anlatan.
Aklına gelirim beni anlarsın.
Gelir, kirpiklerinden tütün akar yarama sararsın.
Oturur belki güneşe döneriz, tutuşur bakarız,
Ne kadar seviyorum, ne kadar seviyorsun, ne kadar sevgiliyiz,
O an anlarız...
m.coşkun, aralık 2006
Kayıt Tarihi : 27.12.2006 01:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(teşekkürler.. bende duygularım öldü sanmıştım.. özlemiştim.. uzun zaman olmuştu kalemime sarılamamıştım.. teşekkürler bana unuttuğum birşeyleri hatırlattın..
![Murat Coşkun](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/27/bilirim-seni-hic-bilmedigimi-okunacak-siirimden.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)