Bu vurgun sabahlara uyanışımın nedenisin
Yorgun bedenimi alıp bir gün
O tereddütsüz vuslata koşacak umutlarım, bilirim…
Bilirim yaradılışımızın güzel nedenini
Çağlaların yeşerdiği bir ikindi vaktinde
Alnımı yalayacak lodosun onu da bilirim
Sonra irkilip bir dolu, dopdolu bir geçmişe irkilip sonra
Bu sürgün yerinde çıkarıp tarağımı cebimden
Tel tel dökülenlerden kalan güzel söylemlerini tararım, hayalinin…
Bilirim nedenini yoksunluğunun
Asalaklığının, iyimser saflığının
Ömründe öyküleşmesini de bilirim…
Şimdi bu nemli Ege gecelerinde damlıyor saçaklarımdan alev damlaları
Öyküsünü tamamlayamamış her ömür gibi
Yarım kalmış yanlarımızdan sızan acıları da, bilirim…
Bilirim yoksul ömürlerin törpülenmiş özlemlerini
Ölümün soğuk şamarının yüzümüzde bıraktığı izleri
İçimizde bir yerlerde patlarken karpitler
Yediğimiz vurgun dalgalarının kıyılarımızı talan ettiğini de, bilirim…
Bilirim nedenini nedensiz sevişlerin
Kahpe bir tokat devirdiğinde dağ gibi hayalleri
Upuzun yollar uzandığında önüne
Sıkıp yumruğunu taş gibi
O nedensiz masumiyetini de, bilirim…21/05/07 (E.O.)
Bilirim bilmenin anlamı güzelleştirdiğinde gözlerini
Yemyeşil baktığında
Solgun ömrümü temizlediğinde pürüzsüz ışığın
O çocuk gülüşün kırdığında tüm sert yanlarımı
Yansız olmanın, yalın olmanın tuhaflığını da, bilirim…
Böyle içten içe öykünürken zamanda
Kalemine öğretememişsen kelamı
O balık hafızana kazınamamışsa şeylerin tazeleri ve tatlıları
Karşımda eğreti durduğunu da, bilirim…30/05/07(E.O)
Gözlerine boncuk boncuk taneler dolduğunda anaların
Suratı duvar gibi solduğunda (babaların)
Yüreklerini avuçlarına aldıklarında kardeşler bacılar
Paşaların beyinlerini parçalayan ses yankılandığında
“Vatan sağ olsun Paşam, sen ağlarsan biz ne yaparız” diyen
Yürekli, mert TÜRK ANASI’nın feryadını da, bilirim…06/06/07 (E.O.)
Bu tükenişin, bu yordamsız gidişatın ismini
Hainlerin hıyanetinin ciğer yakan cismini de, bilirim…
Oysa; bilmek anlamsız kalıyor bazen
Edememek müdahale yırtıyor sabrını insanın
Daha kaç tomurcuğu, böyle kaç hoyrat el yolacak?
Kaç kahpe kuşunla vurup,
Bu zaman oluğuna daha kaç galon kan dolduracak hain?
Bu cehaletin, bu talan edilmişliğin resmini de, bilirim…06/06/07 (E.O.)
Bilirim balı zehir diye yediğimi de bilirim.
Koyup ceplerime umutları
Henüz yeni yeşeren dalların peşi sıra
Bir nehir kenarında takıldığında ayağıma sevda
İlmek ilmek ördüğünde peteklerini arılar
Bilirim zehri bal diye yediğimi de, bilirim…
Tüm tutkularını hayatın, tüm serüvenlerini
“Yaşadım, yaşıycam” dediğimi de, bilirim…
Tek odalı yer evlerinde
Hiç bitmeyecekmiş gibi ne de çok solumuştuk
Tanrının oksijen dolu doğasını
Soframıza çöktüğünden beri sırtlanlar leş kargaları
Kanımıza yapıştı yapışalı sülükler
“Savaştım,savaşıcam” dediğimi de, bilirim…08/06/07 (E.O.)
Yaşamın ince ve bir o kadar da sağlam zarının
Gözlerimin önünde aniden yırtıldığını da, bilirim…
Bilirim dostun yanımda sağlam duruşunu
Kahpenin yatışını, oturuşunu…
Aşağılık manşetlerle yırtılırken gençliğin onuru
Sayfalarca sövgüyü, yuttururken halkıma gerçek diye
Kara kalem yazan kapkara yazar çizerleri
Dalkavuk gezerleri, taşeron zihinleri de bilirim…
Bilirim devekuşlarını, bukalemunları, kazları
Şaşkın ördekleri, ödlek tavşanları…
Bilirim,bilmek güzel olduğunda
Söylerim, söylenen şirin durduğunda
Söverim, sövene…
Oysa bir şeyler yazana sevmek yakışır
Bilirim öyleyse sevmeyi.
Bunca şeyi yaşatmışsa bana hayat
Katıksız sevmemdendir her şeyi. 09/06/07 (E.O.)
Bilirim yollar uzadığında dolduğunu gözlerimin
Ay’a yıldıza sarılırım kara gecelerde
Köpüklü öfkelerinde yılların
Kuru yapraklar gibi kaybolduğumu da, bilirim…
Bilirim çeliğin soğuğunu
Bayat ekmeğin tadını, kuyruk yağının da…
Taranmış jöleli saçlarını dağıttığında rüzgar
Simsiyah baktığında
Deniz meltemiyle dolduğunda ciğerlerime
Kendimi şanslı hatta kalbur üstü hissettiğimi de, bilirim…
Bilirim de belki öğrenemedim silmeyi
Tek kalemde şöyle
Kalın ve taşırarak hem de silemedim.
Ruhum kanadığında yalnız,
Yalnız buğulandığında yüreğim
Gerçekten taşan duygusal yanlarımı silebiliyorum ancak…18/06/07 (E.O.)
Kışlada bir kışı geçirmişken
Henüz yaza değmişken yüzümüz
Bir telefon, iki satıra kalmışsa umutlar
Boşu boşuna yaşadığımı da bilirim.
Bilirim çamın kokusunu
Salkım söğüdün dansını rüzgarlarda
Cırcır böceklerinin yaza has bağırtılarını
Bu alaladeliğin, bu sıradanlığın
Hatırlandığında ağzımda gizli bir tat bırakacağını da, bilirim…30/06/07(E.O.)
Birlim kokusunu denizin
Çarpışını dalganın sahile
Meltemlerini, serin esen…
Birlim sıcaklarını ten yakan
Ten kokan sahillerini de bilirim
Arsız bir yelkovan gibi başımda
Sevdalı başımda arsız bir yelkovanın kovaladığı
Akreplerin dönüp durduğunu da bilirim…08/07/07(incir altı)
Bilirim de öğrenemedim silmeyi…
Şöyle kalın ve taşırarak hemde…04/04/08 (toklucak)
Kayıt Tarihi : 3.5.2008 00:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ANLIMI YALIYACAK LODOSUN.'
OOOOOOOOOFFFFFFFFFFFF................ERHAN,
KELİME BULAMIYORUM BU GÜZELLİĞİ ANLATMAYA.
İYİ Kİ SANA RASTLAMIŞIM...
DESENE O ŞEHİRDE HASRET GÜNEŞİM İKİYE KATLANIYOR....
SEVGİLERİMLE.
Yorgun bedenimi alıp bir gün
O tereddütsüz vuslata koşacak umutlarım, bilirim…
Kutluyorum..Çok emek verilmiş ve çok anlamlı bir şiir. Yüreğinize sağlık...
TÜM YORUMLAR (4)