Bilirim Gitmeleri
Nerden bileceksin ki, bu adam ne haldedir diye
Hiç küstah akşamların alaylarına maruz kaldınmı
Hüsranını hissettinmi yutkunmaların ve hıçkırmaların
Ağlamanın ne için olduğunu düşündünmü hiç?
Düşüncelerin çıkmazlara çarptımı? Yoksun, yoksun diye haykırırken.
Sen nerden bileceksin, ne kadar sevildiğini
Gel desen, oynaya oynaya gelecek dağlar var yüreğimde
Bir gülümsesen yağmur yağacak gözlerimde
Ellerini uzatsan kucağım açılır
Gel diye…
Yollarımız daha başında hasretle kesişti
Yüreğim daha başından irkildi
Daha en başından gözlerim resmini yüreğime çizdi
Oysa bir bilsen beklemenin ne kadar zor olduğunu
Bir haber göndersen
Gel desen
Tut ellerimi
Sar bedenimi
Yar desen
Bir bilsen nasılda hemen benimsendiğini
Bir bilsen bu serserinin de sevebileceğini
Bir bilsen sevdanın bende alevlendiğini
Nerden bileceksin ki bir serserinin nasıl sevebileceğini
Sevdimi nasıl ölebileceğini…
Ben seni serserice sevdim
Öyle masum
Öyle çılgın
Öyle derinden
Öyle ölümüne
Zamana tutsaklığın ne olduğunu bana sor.
Akrebin ve yelkovanın arkasından koşmayı çok iyi bilirim.
Bir, iki, üç, dört
Ah hadi geç zaman, bu hasretimi ört
Gel demeyeceğim sana, gel deyipte gelmeyenleri iyi bilirim.
Beklemeyi öğrendim ve sabrı
Biri gelirmiş yüreğe, makamını bulamadığı için tutunamazmış kalpte
Unutulması zormuş ama unutturan o kalbe sultan olurmuş
Sevdanın adı buymuş.
Sevdanın hakikati buymuş
Sultanım olma, istemiyorum
Baharım olma, kışa çevirmenden korkarım
Cananım olma candan geçersin
Bende ben ol, benim ol
Sende sen olayım, senin olayım.
(23.08.07)
İsmail Aktaş
İsmail AktaşKayıt Tarihi : 18.6.2011 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!