en iyi ben bilirim geceyi...
kayan yıldızları ve sıranın hangisinde olduğunu...
uykumun nereye kaçtığını,
ve başını dayadığı koynu bilirim
en iyi ben bilirim renk oyununu sabaha karşı,
siyahın usulca griye, grinin beyaza,
beyazında maviye dönüşünü...
güneşi bilirim, nasıl doğduğunu
ve ayı ne çok kıskandığını bilirim;
yanlızlıktan yanarken yüreği yıldız hasretinde...
en iyi ben bilirim
kuşluk vakti açlığını serçelerin,
o minicik yüreklerdeki sonsuz yaşam sevincini;
en çokta ben kıskanırım...
bir çift minik kanadı...
hiç uçamasamda bilirim gökyüzünü...
seni aramaya uçan ruhumun anlattıklarından;
rüzgarın bugün neleri savuracağını,
ne yönde esmek istediğini bilirim.
ve kokusundan, senin ne yönde olduğunuda...
ben seni bilirim seni...
bir benzerini görmediğim güzelligini,
gözlerini, gamzeni, tenini,
o minicik dudaklarını ne çok öpmek istediğimi bilirim.
birde en çok yokluğunun acı olduğunu...
ve koynunda sabahlayan uykumun anlattıklarından bilirim;
huzurun ne olduğunu, hiç yaşamadan...
benim bildiğim kadar olmasa bile sen;
sadece benim seni sevdiğimi bilrisin...
sen; benim seni ne kadar,
bende; seni neden bu kadar sevdiğimi bilmeden,
yaşayıp gidiyoruz;
aynı şehrin, iki ayrı uzak ülkesinde...
23.10.2002
Kayıt Tarihi : 16.11.2004 17:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)