Bilir Misin? / Abdulkadir Aktaş

Bilir misin hangi yollardan geçtiğimi,
Kaç geceye sığmadığımı, kaç sabaha yetmediğimi?
Gözlerime diz çöken uykusuz saatleri,
Ömrümden düşen sessiz geceleri bilir misin?

Bilir misin kaç sabah oturdum o sofraya,
Önümde soğumuş çay, içimde buz kesmiş anılarla?
Bir lokma ekmeğe yüklediğim özlemleri,
Kırılmış kaşık ucunda kalan sessizliği bilir misin?

Nisan’da yağan yağmurun ıslattığı tek kişi oldun mu hiç?
Şemsiyesiz bir geçmişi sırtında taşırken,
Her damlada biraz daha üşüyüp,
Gökyüzüne çaresizce baktın mı sen de?

Bir kalp kırıldığında hangi ses çıkar bilir misin?
Ne bir çatırtı, ne bir yankı…
Sadece derin bir sızı yayılır içine,
Ve sen susarsın, dünya da susar…

Şimdi bana sor, kaldırımlara basıp basmadığımı,
Kaç geceyi, kaç gündüzü tek başıma ettiğimi…
Ama önce kendine sor, gerçekten görebiliyor musun?
Yoksa ben, senin bilmediğin bir hikâyenin unutulan satırı mıyım?